Burnunu kitapçı vitrinine dayamış küçür Yasemin'in hayalleri gerçeğe dönüşüyor. "Penceresi"nin açılmasıyla birlikte, Türk televizyonculuğunda da bir çığır açılıyor. En ünlüler, en gizli sırlarını açıklıyor... İki haneli reytingler; kırılması güç rekorları, sayfa sayfa haberleri getiriyor peşi sıra.İlk kez arkama bakıyorum.12 yıl ve bini aşkın program... Hızlı çıkılan merdivenler,alkışlar, ödüller. Bana inanan, hayatının sırlarını, acı tatlı anılarını, milyonlarla paylaşan Türkiye'nin sıtarları. Onların hayatlarına özeniyoruz. Alkışlarını, şöhretlerini, aşklarını seviyoruz: kıskanıyoruz. En ünlüler, "en" olabilmek için nereden geldiler, neler yaptılar?Onları unutmam mümkün değil. Ağladığımız, güldüğümüz programlar bugün bir kitabın sayfaları arasından size ulaşıyor. Galiba bu kez benim ağlamam gerekiyor. Hayır ağlamayacağım. Şans hak edeni buluyorsa şanslıyım. Yüreğinizin surmayan sesi sevgi ise, sizi seviyoruz. Bana hayatını emanet eden tüm sanatçılara teşekkür borcumu ödüyorum... Ve bu kitap özel sırlarını ifşa edildiği bir kitap değildir. Hiç bir sanatçı ile, özel hayatını bilecek kadar yakın olmadım.Gazetecilik etiği diye nutuk atıp, sütunlarında özel hayatlarını anlatanlara yanıt olması için söylüyorum. Bu kitapta okuduğumuz her şey bir televizyon ortamında satırlara dökülmüş gerçekliğin en yalın halidir.Ama, yine de benim eğitim gereği tüm gerçekler yazılmamıştır...Beni destekleyen arkadaşlarıma, emeklerine, sevinçlerine, gözlaşlarına teşekkür ediyorum.
Yasemin Bozkurt’un programını takip edenler, kitabı okuduklarında herşeyi çok tanıdık bulabilirler. Genel olarak ilkeli bir programcı olduğunu düşündüğüm Yasemin Bozkurt, tarzını kitabına da yansıtmış. Gerçeklerden uzaklaşmadan ve abartıya yer vermeden yazılmış bir kitap. Programda izlediklerinin dışında birşeyler okumak isteyenlere pek ilgi çekici gelmeyebilir. Bunun dışında; birşeyler öğrenmek için değil ama vakit geçirmek ve dinlenmek için okunabilir.
Aslında Yasemin Bozkurt’ un bir kısım söylemlerini daha önce dinlediğim için ve özellikle kitabının reklamını yaparken söylediklerine şahit olduğum için epey bir önyargılı olmuştum. ancak Yasemin Bozkurt gerçekten de söyleşileri ve kitabının tanıtımı sırasında ettiği sözlerle buradaki yazılımlar arasında insanı şaşırtan bir fark var. Çünkü insan öncelikle kitapta en mahremlere girildiğini ve inanılmaz şeylerin ifşa edildiğini sanıyor. Çoğu sanatçının hayatının alt üst olacağını, büyük bombaların patlayacağını da. Ancak kitabı okuduğunuz da anlıyorsunuz ki aslında etiğe aykırı bir durum yok. Yasemin Bozkurt gazeteci ahlakına itina ile sadık kalmış ve okurun bilmesi gerekenleri izleyicinin bildiklerinden öteye gitmeden ve kimseleri ciddi rahatsızlıklara sokmadan vermiş. En çok dikkat ettiğim hususta bu oldu açıkçası herkesin özeline saygı duyarak ama gizlerini yeterince vermek ancak magazinel gazeteciliğin ya da program yapımcılığının bir gereği olmalı.
Programın tüm akışı ve sarfedilen tüm cümleler kelimesi kelimesine aktarılmış.Sanırım bu noktada Yasemin Bozkurt dürüstlükten asla ödün vermeyen bir şahsiyet olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.Onu tebriğe şayan buluyorum.Çok doğal ve itinalı bir gazeteci yazar ve bu kitapta da bunu hissedebiliyorsunuz.Saygılar…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Yasemin Bozkurt’un programını takip edenler, kitabı okuduklarında herşeyi çok tanıdık bulabilirler. Genel olarak ilkeli bir programcı olduğunu düşündüğüm Yasemin Bozkurt, tarzını kitabına da yansıtmış. Gerçeklerden uzaklaşmadan ve abartıya yer vermeden yazılmış bir kitap. Programda izlediklerinin dışında birşeyler okumak isteyenlere pek ilgi çekici gelmeyebilir. Bunun dışında; birşeyler öğrenmek için değil ama vakit geçirmek ve dinlenmek için okunabilir.
Aslında Yasemin Bozkurt’ un bir kısım söylemlerini daha önce dinlediğim için ve özellikle kitabının reklamını yaparken söylediklerine şahit olduğum için epey bir önyargılı olmuştum. ancak Yasemin Bozkurt gerçekten de söyleşileri ve kitabının tanıtımı sırasında ettiği sözlerle buradaki yazılımlar arasında insanı şaşırtan bir fark var. Çünkü insan öncelikle kitapta en mahremlere girildiğini ve inanılmaz şeylerin ifşa edildiğini sanıyor. Çoğu sanatçının hayatının alt üst olacağını, büyük bombaların patlayacağını da. Ancak kitabı okuduğunuz da anlıyorsunuz ki aslında etiğe aykırı bir durum yok. Yasemin Bozkurt gazeteci ahlakına itina ile sadık kalmış ve okurun bilmesi gerekenleri izleyicinin bildiklerinden öteye gitmeden ve kimseleri ciddi rahatsızlıklara sokmadan vermiş. En çok dikkat ettiğim hususta bu oldu açıkçası herkesin özeline saygı duyarak ama gizlerini yeterince vermek ancak magazinel gazeteciliğin ya da program yapımcılığının bir gereği olmalı.
Programın tüm akışı ve sarfedilen tüm cümleler kelimesi kelimesine aktarılmış.Sanırım bu noktada Yasemin Bozkurt dürüstlükten asla ödün vermeyen bir şahsiyet olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.Onu tebriğe şayan buluyorum.Çok doğal ve itinalı bir gazeteci yazar ve bu kitapta da bunu hissedebiliyorsunuz.Saygılar…