Pozitivizmin tüm alanları istila ettiği bir çağda boy veren bir bilim dalının, pozitivizm ekseninde şekillenmesi kaçınılmazdı. "Sosyoloji"nin başına gelen buydu. Uzunca bir dönem, din, sosyologların gözünde yalnızca bir "denek", bir "inceleme alanı" olarak kaldı.Ancak, pozitivist bilim anlayışının yaşadığı açmazlar dinin sunduğu bakış açısı, yaklaşım ve kavramların bilim dünyasına yeniden girmesine yol açmış bulunuyor.Elinizdeki kitap, böylesi bir çabanın ilk örneklerinden birisini yansıtıyor. Yazar, bir sosyolog olarak, dinin sunduğu kavramların ve bakış açılarının da dikkate alındığı yeni bir din sosyolojisinin izini sürüyor. Bu yönüyle de, din sosyolojisi, ayrıca din psikolojisi ile ilgilenenler için yeni düşünce ufukları açıyor.
Bu kitap yeni bir din sosyolojisi denemesi yapıyor. Değişik dinsel ifadelerin yapısal olarak analiz edildiği ve dinsel gelişim açısından bir hiyerarşinin bulunduğunu ve bunların otantikliğini araştıran normatif bir din sosyolojisi düşüncesi işlenmektedir. Bu bakımdan orijinal sayılabilir ve okunabilir bir eser olarak görüyorum.
Ken Wilber’in transpersonel psikoloji paralelinde kurguladığı sosyolojisinin esaslarını ortaya koyduğu bir eserdir.Ken Wilber’i ilk olarak İnsan Yayınları arasında basılan “Merhamet ve Metanet” adlı eşi Treya ile yaşadığı dramatik serüveni birlikte kaleme aldıkları ve Treya’nın ölümü ile sonlanan mükemmel kitabından tanımıştım. Bu kitabı da “Merhamet ve Metanet” yazarının eseri olarak okudum. ‘Dini dışlamayan ve hatta merkez alan bir sosyoloji nasıl olabilir?’ konusunu anlamak için okunabilir.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bu kitap yeni bir din sosyolojisi denemesi yapıyor. Değişik dinsel ifadelerin yapısal olarak analiz edildiği ve dinsel gelişim açısından bir hiyerarşinin bulunduğunu ve bunların otantikliğini araştıran normatif bir din sosyolojisi düşüncesi işlenmektedir. Bu bakımdan orijinal sayılabilir ve okunabilir bir eser olarak görüyorum.
Ken Wilber’in transpersonel psikoloji paralelinde kurguladığı sosyolojisinin esaslarını ortaya koyduğu bir eserdir.Ken Wilber’i ilk olarak İnsan Yayınları arasında basılan “Merhamet ve Metanet” adlı eşi Treya ile yaşadığı dramatik serüveni birlikte kaleme aldıkları ve Treya’nın ölümü ile sonlanan mükemmel kitabından tanımıştım. Bu kitabı da “Merhamet ve Metanet” yazarının eseri olarak okudum. ‘Dini dışlamayan ve hatta merkez alan bir sosyoloji nasıl olabilir?’ konusunu anlamak için okunabilir.