...tanrı iyi ise niye yaratıyorkötülükleri?ben de peygamber olabilirmiyim?isa gelince haber ver...kuran erkekten yana mı?ölünce nereye gideceğim?dünya niye yalan?allah yerine tanrı desemolmaz mı?putlarımız var sofistike...evliya mısın nesin...albert camus ne demekistedi?hadise ne gerek var?imkanı var mı, mümkünmü?anne irtica bize de gelir mi?tanrının oyuncaklarımıyız?...
Ömer Sevinçgül inanmayla inanmama arasında gidip gelen yada neden inanıyorum sorusuna cevap arayanlara bu 12 kitaplık muhteşem kitap serisiyle mükemmel bir cevap veriyor..Kesinlikle ama kesinlikle okunması gereken eserler..
Ben sadece bu kitap üzerine yorum yapmak yerine bu serinin bütün kitapları hakkında ortak bir yorum yazmayı daha uygun buluyorum; çünkü bu on kitaplık seri sanki tek bir vücut gibi… On kitap da çağımızın sorgulayan gençliğine ilaç gibi gelecek çözümler var. İmanla akla gelen her türlü kuruntuyu, şüpheyi, kafalarda kalan ‘acaba’ları çok açık seçik bir üslupla irdelemiş, açıklığa kavuşturmuş, kapalı bir nokta bırakmamış yazar. Sorgulamalarında samimi olan, hayatının, valığının amacını laf olsun diye değil, samimi bir biçimde sorgulayan ve de en önemlisi kendisine karşı samimi olan ama üzerine toprak atamadığı sorgulamalarının kurbanı olan insanlar…Ben sizler için bu seriden daha iyi rehber göremiyorum…Kesinlikle ıskalanmaması gereken kitaplar…Kesinlikle ıskalanmaması gereken bir yazar: Ömer Sevinçgül. Size tavsiyem kitapları okurken -olacağını zannetmiyorum ama- yine de kafanıza takılan noktaları not etmeniz…çünkü yazar bu tür sorularınızı danışabilmeniz için kendi e-posta adresini vermiş ve sorduğunuzda da imanla ilgili hiçbir sorunuzu cevapsız bırakmıyor…Allah ondan razı olsun…Bu tür iman konularını işleyen sayısız kitap var belki de…ama çoğunluğunun üslubu çağımız gençliğine uygun değil…Geçmişten gelen bir alışkanlıktan mıdır bilemiyorum ama insanların akıl ve mantıklarına kapılar açarak onlara doğru yolu buldurmak yerine her seferinde insanları korkutarak, “Allah yakar!” veya “sus! kafir!, böyle sorular sorulmaz, inanacaksan adam gibi inan!” gibi bir mantıkla yayınlanan bir çok kitap var…Bence bu tür kitaplara vereceğiniz parayla kendi kendinizi mankutlaştırmaktan başka bir fayda elde edemezsiniz hele de söz konusu çağımız gençliği olunca…Bu tür kitaplar insanı imana getireceğine bizzat daha fazla küfre teşfik ediyor, kendimden biliyorum. İnsanlar arasında sırf entel bir imaj, intiba edinebilmek uğruna “ben aradım, sorguladım, ama bulamadım, ulaşamadım” diyerek kendi nefislerine hizmet eden kibir ve riya bataklığına düşmüş zavalllılar…ya da diğer başkaları…sizler de bu kitapları önyargısız olarak bir okumayı deneyin derim… Kim bilir…belki bir faydası olur.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Ömer Sevinçgül inanmayla inanmama arasında gidip gelen yada neden inanıyorum sorusuna cevap arayanlara bu 12 kitaplık muhteşem kitap serisiyle mükemmel bir cevap veriyor..Kesinlikle ama kesinlikle okunması gereken eserler..
Ben sadece bu kitap üzerine yorum yapmak yerine bu serinin bütün kitapları hakkında ortak bir yorum yazmayı daha uygun buluyorum; çünkü bu on kitaplık seri sanki tek bir vücut gibi… On kitap da çağımızın sorgulayan gençliğine ilaç gibi gelecek çözümler var. İmanla akla gelen her türlü kuruntuyu, şüpheyi, kafalarda kalan ‘acaba’ları çok açık seçik bir üslupla irdelemiş, açıklığa kavuşturmuş, kapalı bir nokta bırakmamış yazar. Sorgulamalarında samimi olan, hayatının, valığının amacını laf olsun diye değil, samimi bir biçimde sorgulayan ve de en önemlisi kendisine karşı samimi olan ama üzerine toprak atamadığı sorgulamalarının kurbanı olan insanlar…Ben sizler için bu seriden daha iyi rehber göremiyorum…Kesinlikle ıskalanmaması gereken kitaplar…Kesinlikle ıskalanmaması gereken bir yazar: Ömer Sevinçgül. Size tavsiyem kitapları okurken -olacağını zannetmiyorum ama- yine de kafanıza takılan noktaları not etmeniz…çünkü yazar bu tür sorularınızı danışabilmeniz için kendi e-posta adresini vermiş ve sorduğunuzda da imanla ilgili hiçbir sorunuzu cevapsız bırakmıyor…Allah ondan razı olsun…Bu tür iman konularını işleyen sayısız kitap var belki de…ama çoğunluğunun üslubu çağımız gençliğine uygun değil…Geçmişten gelen bir alışkanlıktan mıdır bilemiyorum ama insanların akıl ve mantıklarına kapılar açarak onlara doğru yolu buldurmak yerine her seferinde insanları korkutarak, “Allah yakar!” veya “sus! kafir!, böyle sorular sorulmaz, inanacaksan adam gibi inan!” gibi bir mantıkla yayınlanan bir çok kitap var…Bence bu tür kitaplara vereceğiniz parayla kendi kendinizi mankutlaştırmaktan başka bir fayda elde edemezsiniz hele de söz konusu çağımız gençliği olunca…Bu tür kitaplar insanı imana getireceğine bizzat daha fazla küfre teşfik ediyor, kendimden biliyorum. İnsanlar arasında sırf entel bir imaj, intiba edinebilmek uğruna “ben aradım, sorguladım, ama bulamadım, ulaşamadım” diyerek kendi nefislerine hizmet eden kibir ve riya bataklığına düşmüş zavalllılar…ya da diğer başkaları…sizler de bu kitapları önyargısız olarak bir okumayı deneyin derim… Kim bilir…belki bir faydası olur.