Kurucularından biri olduğum, Karya Araştırma Enstitüsü'nün, en son kazı çalışmalarına katılmam için bana sağladığı olanaklar müthişti ve tüm bunları bir kenara itip, merkez ofiste programı yürütmek, doğrusu çok akılsızca bir iş olurdu.Zaten uzun zamandır arkeo-şantiyelerde çalışmalar yapan benim gibi biri için, masa başları, gerçekten sıkıcı oluyordu. Açık arazilerde, toprağa daldırılan bir mini kazıcı kepçesinin ucuna, hangi devirden, ne tür bilinmez bir tarihi objenin takılıp kalacağının heyecanıyla çalışma yapmayı, hiçbir şeyle değişemezdim. Bu benim için bambaşka bir tatmindi.
İnanılmaz sürükleyici ve özgün bir roman.Okurken çok keyif aldım.Ayrıca bodrumun geçmişi o zamanın bodrumu hakkında da çok şey öğrendim.Herşey kalp kriziyle başlıyor.Olayların bağlantıları inanılmaz.İki sevgilinin yüzyıllardır süren birlikte olma savaşıda diyebiliriz bu romana.Kitabı okumaya başladıktan sonra dediklerimi daha iyi anlicaksınız ve elinizden bırakamayacaksınız.
okuduğum en akıcı ve kaliteli romanlardan biri en güzelide kahraman olarak sizde ordasınız…her zaman tatil beldesi olarak düşünülen bodrumun tarihi yanı.bodruma gittiğim zaman aklıma ne zaman discoya ve denize gireceğim değil bu romanı tekrar okumak geldi.diğer romanlarını incelemeniz gerekir.Trabzonlu bir ailenin çocuğu Hürel böyle akdeniz romanını çok güzel betimlemiş
Eskiden pazar sabahları olan çocuk filmlerinde tiyatroda Kral Artur ve yuvarlak masa şövalyeleri ile ilgili oyun sahnelemek isterken kafasını çarpan çocuğun Kral Artur dönemine gitmesini konu alan son derece keyifle izlediğimim filmlere benzettim. Ama onlardan yüzlerce kat daha başarılı hatta mükemmel bir kurgu, ayrıca başarılı bir anlatım. Bitmesini istemediğinizi o dönemden ne kendinizin ne de Zenon’un çıkmasını istediğinizi fark edeceksiniz. Kendinizi Zenonun yerine koyup Büyük İskendere, Aristoya kafa tutacak, Nika’ya aşık olacaksınız. Kitabı almadan önce hem yazar, hem kitap hakkında birçok yorum okudum ve kesinlikle hayal kırıklığına uğramadım. Haldun Hürel’in Sanat Tarihi hocası olması kitabın inandırıcılığını ve gerçekliğini destekliyor. Kitabın tek bir sayfasından bile sıkılmadım. Zaten kendine bağlıyor. Ayrıca kitabı okuyup uyuduğum bir gece, defalarca gözlerimi açıp ölüp ölmediğimi, başka bir boyutta olup olmadığımı kontrol ettim. Kitabı tanımlayan sözcük de bence “etkileyici” olmalı…
çok güzel bir kurgu ve anlatımla, ilginç bir hikaye birleşince ortaya çok güzel bir kitap çıkmış. roman demek yetmiyo, tarihsel roman da yeterli gelmiyor, gerçekten kitapta herşey var. macera, bilinmezlik, ölüm, kalım, zaman, aşk, tarih, firavun, Büyük İskender, savaş… büyük bir zevkle ve bi çırpıda okuyacaksınız. Haldun Hürel’in yazarlık kimliğine de hayran kalacaksınız. kitabın adının anlamını da okudukça kavrayacaksınız. bu arada harika bir kitap kapağı tasarladığı için Feridun Hürel’e de teşekkür etmek gerekiyor.
kitabın fragmanında büyülenmiştim,hemen aldım,Son zamanlarda okuduğum en mükemmel romandı, beni o dönemlere götürdü, anlatım o kadar güzeldi ki, ben de baş kahraman ile birlikte yaşadım her anı….akıcı dili sayesinde 2 gün gibi kısa bir sürede bitirdim, ama bitirince de üzüldüm.bitmesin istedim daha doğrusu..teşekkürler haldun hürel, yeni kitaplarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. sevgiler…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İnanılmaz sürükleyici ve özgün bir roman.Okurken çok keyif aldım.Ayrıca bodrumun geçmişi o zamanın bodrumu hakkında da çok şey öğrendim.Herşey kalp kriziyle başlıyor.Olayların bağlantıları inanılmaz.İki sevgilinin yüzyıllardır süren birlikte olma savaşıda diyebiliriz bu romana.Kitabı okumaya başladıktan sonra dediklerimi daha iyi anlicaksınız ve elinizden bırakamayacaksınız.
okuduğum en akıcı ve kaliteli romanlardan biri en güzelide kahraman olarak sizde ordasınız…her zaman tatil beldesi olarak düşünülen bodrumun tarihi yanı.bodruma gittiğim zaman aklıma ne zaman discoya ve denize gireceğim değil bu romanı tekrar okumak geldi.diğer romanlarını incelemeniz gerekir.Trabzonlu bir ailenin çocuğu Hürel böyle akdeniz romanını çok güzel betimlemiş
Eskiden pazar sabahları olan çocuk filmlerinde tiyatroda Kral Artur ve yuvarlak masa şövalyeleri ile ilgili oyun sahnelemek isterken kafasını çarpan çocuğun Kral Artur dönemine gitmesini konu alan son derece keyifle izlediğimim filmlere benzettim. Ama onlardan yüzlerce kat daha başarılı hatta mükemmel bir kurgu, ayrıca başarılı bir anlatım. Bitmesini istemediğinizi o dönemden ne kendinizin ne de Zenon’un çıkmasını istediğinizi fark edeceksiniz. Kendinizi Zenonun yerine koyup Büyük İskendere, Aristoya kafa tutacak, Nika’ya aşık olacaksınız. Kitabı almadan önce hem yazar, hem kitap hakkında birçok yorum okudum ve kesinlikle hayal kırıklığına uğramadım. Haldun Hürel’in Sanat Tarihi hocası olması kitabın inandırıcılığını ve gerçekliğini destekliyor. Kitabın tek bir sayfasından bile sıkılmadım. Zaten kendine bağlıyor. Ayrıca kitabı okuyup uyuduğum bir gece, defalarca gözlerimi açıp ölüp ölmediğimi, başka bir boyutta olup olmadığımı kontrol ettim. Kitabı tanımlayan sözcük de bence “etkileyici” olmalı…
çok güzel bir kurgu ve anlatımla, ilginç bir hikaye birleşince ortaya çok güzel bir kitap çıkmış. roman demek yetmiyo, tarihsel roman da yeterli gelmiyor, gerçekten kitapta herşey var. macera, bilinmezlik, ölüm, kalım, zaman, aşk, tarih, firavun, Büyük İskender, savaş… büyük bir zevkle ve bi çırpıda okuyacaksınız. Haldun Hürel’in yazarlık kimliğine de hayran kalacaksınız. kitabın adının anlamını da okudukça kavrayacaksınız. bu arada harika bir kitap kapağı tasarladığı için Feridun Hürel’e de teşekkür etmek gerekiyor.
kitabın fragmanında büyülenmiştim,hemen aldım,Son zamanlarda okuduğum en mükemmel romandı, beni o dönemlere götürdü, anlatım o kadar güzeldi ki, ben de baş kahraman ile birlikte yaşadım her anı….akıcı dili sayesinde 2 gün gibi kısa bir sürede bitirdim, ama bitirince de üzüldüm.bitmesin istedim daha doğrusu..teşekkürler haldun hürel, yeni kitaplarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. sevgiler…