Esrarnâme, geleneksel masal anlatım biçim ve yöntemlerinden yararlanılarak yazılmış çağdaş bir roman; uzun bir aradan sonra yapılmış yeni bir özgün deneme. Dili, anlatımı, içeriği, bildirisiyle büyük bir önem taşıyan eser. Bizde romanın olup olmadığı sık sık sorgulanır, tartışılır. Buna karşılık niçin olmadığı ya da nasıl olabileceği üzerinde pek durulmaz. Cemil Meriç’e bakılırsa, tartışmaya bile gerek yoktur: Bizde romanın olması zaten mümkün değildir; çünkü Batı’nın sağlıksız toplum yapısının, bu yapının yol açtığı toplumsal çatışmaların bir ürünüdür ve inanmış bir toplumda işi yoktur. Tanışmamızın ve ilk örneklerini verişimizin, Tanzimat sonrasına rastlayışı, bu tezi doğrulasa da, romanın bugün edebiyatımızda vazgeçilmez bir önem kazandığı, görmezden gelinemez bir yer edindiği gerçeğini değiştiremez.Konunun bir başka boyutu daha var. Eski edebiyatımız, biçimi ve işlevi farklı da olsa, romanın bizdeki karşılığı sayabileceğimiz sayısız ürünle dolu. Mesnevileri manzum olmaları nedeniyle bir yana bıraksak bile, düzyazıyla yazılmış aşk, kahramanlık ve serüven hikayelerini, felsefi düşünceleri yansıtan alegorik anlatıları rahatlıkla bize özgü romanlar olarak değerlendirebiliriz.
“masalımsı ve tekerlemeye benzeyen cümle yapılarıyla eğlendirici ve akıcı,içeriğiyle eğitici bir kitap olan esrarname insanın nefis şeytan akıl ve duygularıyla olan ilişkilerini anlatıyor bir solukta okunabilecek nitelikte bir eserdir.”
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
“masalımsı ve tekerlemeye benzeyen cümle yapılarıyla eğlendirici ve akıcı,içeriğiyle eğitici bir kitap olan esrarname insanın nefis şeytan akıl ve duygularıyla olan ilişkilerini anlatıyor bir solukta okunabilecek nitelikte bir eserdir.”