XI.yüzyılın son çeyreği.Üçüncü Haçlı Seferi bitmek üzere.Toroslar'dan yüzyıllardır paylaşılamayan Kudüs'e kadar uzanan gepgeniş bir coğrafya.Beylikler, prenslikler, irili ufaklı krallıklar, "Bizans" entrikalarıyla çalkalanan saraylar...Doğu ile Batı'nın karşılaştığı, birbirine karıştığı bir kavşakta kanlı savaşların soluklandığı aşklar...Fransız soylusu Francis'in anlatımıyla tarihsel gerçeklerin izinde kaleme alınmış bir roman...Burası "sırların kavşağı"..."Demek ki güneşin doğduğu yere doğru gelenlerle, battığı yere doğru gidenler bir kavşakta karşılaşmış oluyoruz" dedim, "ve birbirimizi çok az tanıyoruz."
Türk solunun en önemli duayeni için söylenecek fazla birşey yok.Bence bu insanlar zamanından önce ülkemizde yaşamışlar ve geçip giderken derin çizgiler bırakmışlardır.Hep karanlıklarla boğuşan doğu insanlarının başına gelenleri bir solukta yazıya döküyor..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
çok beğendim. hem kısa kısa tarih bilgisi hem roman..tarih ”yazıcılığının” ne anlama geldiğini, haçlı kafasından anlatmak…Israrla tavsiye ediyorum.
yazarın okuduğum ilk kitabıydı ben beğenmedim.
Türk solunun en önemli duayeni için söylenecek fazla birşey yok.Bence bu insanlar zamanından önce ülkemizde yaşamışlar ve geçip giderken derin çizgiler bırakmışlardır.Hep karanlıklarla boğuşan doğu insanlarının başına gelenleri bir solukta yazıya döküyor..
Doğan Yurdakul’un kaleminin gücünü en iyi anlayabileceğiniz eserlerden biri, kesinlikle bir göz atmalısınız
bir solukta okunan tarihsel kitaplardan biri, severek okuduk