Ve tam Cağaloğlu Yokuşu'nu tırmanırken Sezai Karakoç çıkmasın mı karşıma.İşte yukarıdan aşağıya doğru geliyordu.Eyvah, şimdi ne yapacaklardı?Nasıl edip ondan saklanacaklardı?Belki çoktan kendilerini görmüştü bile.İşte işte üzerine doğru geliyor.Bakışları da bizimkilere saplanmış vaziyette.Kaçamazlardı.Aynı hizadaydılar artık.Yürüyüş tempoları hiç düşmemiş.Birbirlerini selamlayarak yollarına devam etmişlerdi.Bu zorlu sınavı atlatmışlardı yani.Sezai Karakoç hafif, ama çok hafif, yani şöyle belli belirsiz, son derece ince bir tebessüme, neredeyse milimetrik bir baş eğmeyi bitiştirerek, bu tanıdık yüzleri yanlarında taşıyan gençleri selamlamıştı.
Yazarın üçüncü hikâye kitabında on üç hikâye var. Aciz ve Muhtaç karakterlerinin yer aldığı, bu karakterlerle birbirine bağlantılı hikâyeler. “Hamalbaşı Ramazan” hikâyesi çok güzel.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İstanbul hikayelerini sevenler kaçırmasın.
Mengücekler soyunun son beyi Metin Önal Mengüşoğlu nun hikayelerinde istanbul dan ve kendinizden çok şey bulacaksınız
Her şehrin bir hikayesi vardır
istanbulun ise binlerce….
Muhafazakar dünyanın edebiyat kamusuna dair göndermelerin yer aldığı Kafkaesk öykülerden. Akıcı bir dille yazılmış. Severek okudum.
Yazarın üçüncü hikâye kitabında on üç hikâye var. Aciz ve Muhtaç karakterlerinin yer aldığı, bu karakterlerle birbirine bağlantılı hikâyeler. “Hamalbaşı Ramazan” hikâyesi çok güzel.