Prof. Dr. Emekli Tümgeneral Ömer Şarlak, Kışla’da başlayıp Kampüs’te devam eden yarım asırlık meslek hayatı boyunca yakın tarihimize damgasını vurmuş önemli isimlerle bir arada oldu, onları farklı yönleriyle tanıdı. Gerek altı yıllık Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı sırasında gerekse emekliliğinden sonra üstlendiği Malatya İnönü Üniversitesi Rektörlüğü boyunca başından pek çok çarpıcı olay geçti. Toplumda tartışma yaratan birçok önemli olaydan kimisine birinci dereceden tanıklık etti, kimisinin bizzat içinde yer aldı. On dört yılında generallik rütbesini taşıdığı, otuz dokuz yıllık askerlik geçmişi boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde hem siyasetin hem de ordunun kilit isimlerinin sağlıkları ile ilgili önemli kararların merkezinde oldu. Rektörlüğü sırasında etnik köken, dini inanç ve siyasi görüş bakımından oldukça hassas bir bölgede, kılık kıyafet yönetmeliğinin uygulanması için gösterdiği çabalar yüzünden sayısız tehdit aldı.
genel kurmay başkanı bakanlar ve cumhurbaşkanı gibi devletin en üst düzey yetkililerinin sağlık problemleri ile birebir ilgilenmiş bir general ve aynı zamanda akademisyenin hayatını anlatan güzel akıcı bilgilendirici bir kitap….
Ankara’daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin eski komutanı emekli tümgeneral Ömer Şarlak’ın anıları iki açıdan önemli. Birincisi, Tümgeneral Şarlak’ın Ankara’da cumhurbaşkanı ve Genelkurmay başkanı başta olmak üzere üst düzey devlet protokolündeki kişilerin sağlıklarından sorumlu olması sebebiyle onların etrafında olup bitenlere tanıklık yapmış olması. İkincisi, GATA’dan emekli olduktan sonra ilerlemiş yaşına rağmen İnönü Üniversitesi’ne rektör tayin edilmesi sebebiyle Malatya’da geçirdiği olaylarla dolu dört yıl. Şarlak yazmasaydı, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün nasıl seçildiği belki de gün yüzüne çıkmayacaktı. Bir gün Şarlak’ın yanında YÖK Başkanı İhsan Doğramacı, Profesör Gürüz’ü arayarak, “Seni YÖK üyesi yaptım.” demiş. Gürüz’ün önü Doğramacı’nın işte bu lütfuyla açılmış, sonra Demirel tarafından YÖK başkanı yapılmış. Gürüz örneğinde olduğu gibi, Türkiye’de üst düzey bürokrat tayinlerinin nasıl objektiflikten uzak işlediğini, Şarlak’tan sonra GATA komutanlığına yapılan atamada da görmek mümkün. okuyanlara faydalı olacağını düşündüğüm bir eser..
Yaşadığım şehirde rektörlük yapmış olan bu paşanın hayatını hep öğrenmek istedim fakat bir türlü gerekli bilgiyi bulamıyordum. Paşanın kendi ağzından hayat hikayesi için okunulması gereken bir kitap!
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Paşanın hayat hikayesini okurken çarpıcı alıntıları var.Zaman zaman sıkıldığım ama yinede merak ettiğim bir kitap.
genel kurmay başkanı bakanlar ve cumhurbaşkanı gibi devletin en üst düzey yetkililerinin sağlık problemleri ile birebir ilgilenmiş bir general ve aynı zamanda akademisyenin hayatını anlatan güzel akıcı bilgilendirici bir kitap….
Ankara’daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin eski komutanı emekli tümgeneral Ömer Şarlak’ın anıları iki açıdan önemli. Birincisi, Tümgeneral Şarlak’ın Ankara’da cumhurbaşkanı ve Genelkurmay başkanı başta olmak üzere üst düzey devlet protokolündeki kişilerin sağlıklarından sorumlu olması sebebiyle onların etrafında olup bitenlere tanıklık yapmış olması. İkincisi, GATA’dan emekli olduktan sonra ilerlemiş yaşına rağmen İnönü Üniversitesi’ne rektör tayin edilmesi sebebiyle Malatya’da geçirdiği olaylarla dolu dört yıl. Şarlak yazmasaydı, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün nasıl seçildiği belki de gün yüzüne çıkmayacaktı. Bir gün Şarlak’ın yanında YÖK Başkanı İhsan Doğramacı, Profesör Gürüz’ü arayarak, “Seni YÖK üyesi yaptım.” demiş. Gürüz’ün önü Doğramacı’nın işte bu lütfuyla açılmış, sonra Demirel tarafından YÖK başkanı yapılmış. Gürüz örneğinde olduğu gibi, Türkiye’de üst düzey bürokrat tayinlerinin nasıl objektiflikten uzak işlediğini, Şarlak’tan sonra GATA komutanlığına yapılan atamada da görmek mümkün. okuyanlara faydalı olacağını düşündüğüm bir eser..
Yaşadığım şehirde rektörlük yapmış olan bu paşanın hayatını hep öğrenmek istedim fakat bir türlü gerekli bilgiyi bulamıyordum. Paşanın kendi ağzından hayat hikayesi için okunulması gereken bir kitap!