Edebiyat dünyasına ilk adımını, edebiyat tarihimizin savaş karşıtı ilk romanlarından biri diye adlandırılabilecek "Issızlığın Ortası" yla atan Mehmet Eroğlu, bu eserinde, yarattığı unutulmaz kahramanı Ayhan' ın, Kıbrıs' ta katıldığı savaşta yaralanıp, 1975 Ocak ayında, kafasında geçmişi ve varoluşuyla ilgili sorularla Ankara' ya geri dönüşünü anlatır.Ayhan, 1971' de ortadan kaybolan çocukluk ve gençlik arkadaşı, siyasi eylemici Zafer' i aramak üzere tekrar yollara düşmeden önce bu kentte iki ay geçirecek ve bu süre içerisinde, kendisinden oldukça farklı bir kadın olan Ferda' yla tutkulu bir aşk yaşayacaktır.
türk edebiyatında politik temaların sıkça işlendiği ve özellikle 1970 li yıllar türkiye sol hareketlerine eleştirel bir tarzda yaklaşması ve bunu antimilitarist bir uslupla işlemesi açısından başucu bir roman…
ıssızlığın tanımını bir daha yapacak ve bir kuşağın (isterseseniz ütopik kuşaklar deyin) günümüz kuşağıyla ne kadar farklı olduğunu sarsılarak anlayacaksınız.
kıbrıs savaşında öldürmüş biridir ayhan..ankaraya donüp kendini arar..kalabalıkların arasında yalnızdır.ne zafer gibi kaçabilmiş,ne ali gibi ölümü seçebilmiştir..kadınlarda kendini aramaktadır..hayatını sorgulamakta,geçmişiyle yüzleşmektedir..yazarın ilk kitabıdır..kitap bitmiyor.Kitabı tamamlamak için geç kalmış ölüyüde okumak lazım.Yazarın bu kitabı daha sonraki kitaplarını doğurmuş sanki.Geç kalmış çlü zaten bi devam niteliğinde..Ve diğer kitapların kahramanları ve hikayeleri sanki bu kitaptan fırlamış gibi..Mehmet Eroğluna bu kitapla başlanmalı ve kronolojik sırayla devam edilmeli bence..psikolojik belgesel gibi kitapları..bir dönemi farklı boyutları ve mükemmel kurgusuyla film seyreder gibi tanımak mümkün..
Okurken boğazınız düğümlenecek, Ayhan o kadar canlı ki, neredeyse dizinize yatırıp başını okşayarak teselli edeceksiniz. Okuyun, Ayhan’ın gözyaşalrına ortak olun.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kurgusunu başarılı bulduğum bir kitap. Kıbrıs Barış Harekatına katılmış bir asteğmen kitabın temelini teşkil ediyor.
türk edebiyatında politik temaların sıkça işlendiği ve özellikle 1970 li yıllar türkiye sol hareketlerine eleştirel bir tarzda yaklaşması ve bunu antimilitarist bir uslupla işlemesi açısından başucu bir roman…
ıssızlığın tanımını bir daha yapacak ve bir kuşağın (isterseseniz ütopik kuşaklar deyin) günümüz kuşağıyla ne kadar farklı olduğunu sarsılarak anlayacaksınız.
kıbrıs savaşında öldürmüş biridir ayhan..ankaraya donüp kendini arar..kalabalıkların arasında yalnızdır.ne zafer gibi kaçabilmiş,ne ali gibi ölümü seçebilmiştir..kadınlarda kendini aramaktadır..hayatını sorgulamakta,geçmişiyle yüzleşmektedir..yazarın ilk kitabıdır..kitap bitmiyor.Kitabı tamamlamak için geç kalmış ölüyüde okumak lazım.Yazarın bu kitabı daha sonraki kitaplarını doğurmuş sanki.Geç kalmış çlü zaten bi devam niteliğinde..Ve diğer kitapların kahramanları ve hikayeleri sanki bu kitaptan fırlamış gibi..Mehmet Eroğluna bu kitapla başlanmalı ve kronolojik sırayla devam edilmeli bence..psikolojik belgesel gibi kitapları..bir dönemi farklı boyutları ve mükemmel kurgusuyla film seyreder gibi tanımak mümkün..
Okurken boğazınız düğümlenecek, Ayhan o kadar canlı ki, neredeyse dizinize yatırıp başını okşayarak teselli edeceksiniz. Okuyun, Ayhan’ın gözyaşalrına ortak olun.