"Yukarıdaki başlık altında, ömrümün son yirmi senesine ait bazı hatıralarımı, en yakınlarından başlaıp, uzaklara doğru inmek üzere neşretmek uzaklara doğru inmek üzere neşretmek niyetindeydim. Maksadım sırf Türk Tarihçesine küçük bir hizmette bulunabilmektir. Hatıralarda bazı tarih, isim ve mahal yanlışlıkları görülürse şimdiden af ve özür dilerim."
Ali Fuat Başgil, Demokrat Partiye danışmanlık yapmış, 1960 ihtilali sonrasında ise Demokrat Parti yerine kurulan Adalet Partisi tarafından cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterilmek istenen bir bilimadamıydı. Fakat düzen farklı işliyordu ve ihtilal sonrası mutlaka Cemal Gürsel’in cumhurbaşkanı olması gerekiyordu. Adaylar açıklandığı gün evi asker ve polislerce ablukaya alınmış seçimler tamamlanana kadar evinden dışarı çıkmaması sağlanmıştı. Başgil’in anılarından oluşan bu kitapta o döneminde hassas dengelerini görecek ve 27 Mayıs ihtilalinin gerçekten uyduruk bir ihtilal olduğunu göreceğiz. Bazı satırları okurken ise ağlasak mı gülsek mi diye karar veremeyeceğiz, mesela; Başgil bir hukuk ve sosyoloji profesörü olmasına rağmen kütüphanesinde bulunan bazı sosyoloji kitapları nedeniyle suçlanırken kendisinin cevabı çok yerinde ”ben bir bilimadamıyım, görevim bunları okumak”
27 Mayısı anlamak isteyenlere Başgilce bir bakış. Birinci cihan harbi ve istiklal savaşı gazisi Başgil Hocanın ve dolayısıyla Türk Demokrasisinin başından 27 Mayısta neler geçtiyse kitapta bulabileceksiniz. Kitap her ne kadar ince olsa da bir çınarın anılarını barındırması bakımından dop dolu.Tüm Demokratlara tavsiye olnur.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Ali Fuat Başgil, Demokrat Partiye danışmanlık yapmış, 1960 ihtilali sonrasında ise Demokrat Parti yerine kurulan Adalet Partisi tarafından cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterilmek istenen bir bilimadamıydı. Fakat düzen farklı işliyordu ve ihtilal sonrası mutlaka Cemal Gürsel’in cumhurbaşkanı olması gerekiyordu. Adaylar açıklandığı gün evi asker ve polislerce ablukaya alınmış seçimler tamamlanana kadar evinden dışarı çıkmaması sağlanmıştı. Başgil’in anılarından oluşan bu kitapta o döneminde hassas dengelerini görecek ve 27 Mayıs ihtilalinin gerçekten uyduruk bir ihtilal olduğunu göreceğiz. Bazı satırları okurken ise ağlasak mı gülsek mi diye karar veremeyeceğiz, mesela; Başgil bir hukuk ve sosyoloji profesörü olmasına rağmen kütüphanesinde bulunan bazı sosyoloji kitapları nedeniyle suçlanırken kendisinin cevabı çok yerinde ”ben bir bilimadamıyım, görevim bunları okumak”
27 Mayısı anlamak isteyenlere Başgilce bir bakış. Birinci cihan harbi ve istiklal savaşı gazisi Başgil Hocanın ve dolayısıyla Türk Demokrasisinin başından 27 Mayısta neler geçtiyse kitapta bulabileceksiniz. Kitap her ne kadar ince olsa da bir çınarın anılarını barındırması bakımından dop dolu.Tüm Demokratlara tavsiye olnur.