Homeros’un doğduğu kente komşu; güneşin, Tanrı’nın yarasından düşen bir kan damlası gibi denize battığı; Şeyh Bedrettin’in müritlerinin en son neferine kadar kesilip katledildiği; onlarca yıl insansız kalmış bir yarımadanın ucunda gönüllü sürgününü yaşayan, kırgın bir erkeğin, Kuzey’in kendine bakışının hüzünlü hikayesidir "Düş Kırgınları".Mehmet Eroğlu, bu romanında -öteki eserlerinde rastladığımız zengin tema çeşitliliğinin aksine- tek bir konuya, aşk ve sevgi ikilemi üzerine yoğunlaşır. Aşk, yüreğin en narin ürperişi iken; sevgi, bazen de vazgeçmektir.Bir yanda hayatı boyunca hep ‘en son unutan’ olmayı seçmiş, ‘olgunluğun, üzerinde bir kusur gibi durduğu’, içki ile acısını katlanabilir kılmaya çalışan düş kırgını bir adam, Kuzey; öte yanda ‘mutluluktan daha görkemli olan şeyi’ aramaya niyetli, Şafak; ve ‘sevdiğine değil, onu en çok sevene gidecek’ olan, Çiğdem. Ellili yaşlarda bir erkek ve yirmi beşinde iki genç kadın! Aşınmaz bir pişmanlığın penceresinden bakılarak anlatılan bir öykü olan "Düş Kırgınları", biri geçmişte, diğeri şimdiki zamanda yaşanan ve dramatik bir biçimde birbirinin içine giren iki aşkın ustaca kurgulandığı bir romandır.
Mehmet Eroğlu’nu Issızlığın Ortasında ile tanidim. Ve çok sevdim. Bu eseri de güzeldi. Fakat Issizligin Ortasinda’yı okuduktan sonra beklentim cok yüksekti. Beklentimi kısmen karsiladi.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Okuduğum ilk Mehmet Eroğlu kitabı. Çok akıcıydı.
Yazarın okuduğum ilk kitabı ne yazsa okurum
Daha önce bir kitabini okumuş ve sevmemiştim. Yine de bir sans daha vereyim dedim ve bu kez iki kitap aldım. Bakalım ne olacak?
Düş Kırgınları tam bir Mehmet Eroğlu klasiği. Mehmet Eroğlu’nun kitaplarını, tarzını sevenler bu kitabını da seveceklerdir.
Mehmet Eroğlu’nu Issızlığın Ortasında ile tanidim. Ve çok sevdim. Bu eseri de güzeldi. Fakat Issizligin Ortasinda’yı okuduktan sonra beklentim cok yüksekti. Beklentimi kısmen karsiladi.