Seri olarak üretilen ilk ve tek Türk tasarımı otomobilin öyküsü ve Anadol, Böcek, ÇağdaşAnadol Spor ya da diğer adıyla STC-16'nın öyküsü yaklaşık iki yıl önce Erdoğan Gönül'ün vefatı üzerine yazılmaya başlandı. Gönül'ün vefatının ardından çıkan yazıların birinde, onun STC-16'nın mimarı olduğundan bahsediliyordu. Bu kitabın yazarlarından Aydın Demirer için STC-16 gençliğinin kült spor otomobili'yken , Özgür Aydoğan STC'nin üretildiği tarihte henüz doğmamıştı. Her iki yazarın da gazeteci merakları STC-16'nın öyküsünü bir dergi haberinden yola çıkarak kitaplaştırmalarına vesile oldu.Uluslararası pazarlarda yarışacak bir ulusal marka yaratmanın ya da yaratamamanın mücadelesi olarak da okunabilecek bu kitap, Bir Türk otomobili yapma rüyasında atılmış bir adımın, ama aynı zamanda kaçırılmış bir fırsatın da öyküsüdür...
Kitapta bugüne kadar Türk otomotiv sanayinde bilinmeyenlere de yer veriliyor. Örneğin, Anadol ithal etmek için on bir şirket Londra fuarına başvuruda bulunmuş. Bunların arasında bir ABD şirketi de varmış fakat o dönemin yöneticileri Anadol’u ihraç etmeye yanaşmamışlar. Hatta İngilizler Anadol’un aynısını Yeni Zelanda’da üretmek için çaba gösterdiği için bugün hâlâ Yeni Zelanda’ya ait bir adada Anadol yoğun olarak kullanılmaktaymış. Yine Huzurlarınızda Anadol’dan öğrendiğimize göre, seri olarak üretilen Türk tasarımı ilk otomobili yapan Eralp Noyan iş hayatına yirmi yaşında Ferrari’de hademelik yaparak başlamış. Türk otomotiv sektörünün babası rahmetli Bernar Nahum ise Anadol piyasaya çıkmadan kısa bir süre önce Vehbi Koç’a yazdığı mektupta ‘Çetin Altan bu otomobille alay edecek’ demiş. Her şeyi bir yana bıraksanız bile kitabın sonunda yer alan Anadol STC’nin (Sport Turkish Car) kullanım kılavuzunu görmelisiniz. Kılavuzda kontak ve marş anahtarı, küçük ve büyük farların anahtarı, cam silgileri anahtarı, kalorifer motoru anahtarı ve kalorifer ısı kontrol kolu olarak adlandırılan araba kısımlarını fotoğraflar yardımıyla görebilirsiniz. ‘Ayrıntı’ tutkunuysanız, Anadol yıllar sonra yeniden ayaklarınızı yerden kesecek!
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitapta bugüne kadar Türk otomotiv sanayinde bilinmeyenlere de yer veriliyor. Örneğin, Anadol ithal etmek için on bir şirket Londra fuarına başvuruda bulunmuş. Bunların arasında bir ABD şirketi de varmış fakat o dönemin yöneticileri Anadol’u ihraç etmeye yanaşmamışlar. Hatta İngilizler Anadol’un aynısını Yeni Zelanda’da üretmek için çaba gösterdiği için bugün hâlâ Yeni Zelanda’ya ait bir adada Anadol yoğun olarak kullanılmaktaymış. Yine Huzurlarınızda Anadol’dan öğrendiğimize göre, seri olarak üretilen Türk tasarımı ilk otomobili yapan Eralp Noyan iş hayatına yirmi yaşında Ferrari’de hademelik yaparak başlamış. Türk otomotiv sektörünün babası rahmetli Bernar Nahum ise Anadol piyasaya çıkmadan kısa bir süre önce Vehbi Koç’a yazdığı mektupta ‘Çetin Altan bu otomobille alay edecek’ demiş. Her şeyi bir yana bıraksanız bile kitabın sonunda yer alan Anadol STC’nin (Sport Turkish Car) kullanım kılavuzunu görmelisiniz. Kılavuzda kontak ve marş anahtarı, küçük ve büyük farların anahtarı, cam silgileri anahtarı, kalorifer motoru anahtarı ve kalorifer ısı kontrol kolu olarak adlandırılan araba kısımlarını fotoğraflar yardımıyla görebilirsiniz. ‘Ayrıntı’ tutkunuysanız, Anadol yıllar sonra yeniden ayaklarınızı yerden kesecek!