Volkan: Yirmili yaşlarının başında, polis..Hilmi Öztoprak: Volkan’ın babası, emekli emniyet müdürü, kadınların ve Volkan’ın hayranlıkla izlediği erkek...Songül Keklik: Şöhretinin zirvesindeyken ortadan kaybolan Kürt türkücü...Başkomiser: Çocuksuz, mutsuz ve yenik bir adam...Hacı Ağa ve İzzet Ağa: Güneydoğu’nun iki farklı aşiret reisi...Murat Öztürk: Volkan’ın eniştesi, işadamı...Türkiye’nin yakın geçmişinden izler taşıyan kişiliklerin birlikte kurduğu, hem aşkı anlatmaya hem polisiye roman olmaya çalışan bir yol öyküsü...Hiçbir şeye dokunmadan geçen ama her şeyin ortasında tutuklu kalan bir roman: Volkan’ın Romanı..."Telefonu kapadıktan sonra Başkomiser, ahizeyi kaldırmadan önce ellerini sildiği kolonyalı mendille başlayarak ve birkaç paket daha yırtarak ayaklarını silmeye başlıyor. Ve bunu yaparken bu sırada babasının işe gidişlerini hatırlayan, birazdan Başkomiser’in de çekip gideceğini kestiren Volkan’a, Başkomiser aniden şu soruyu soruyor: "Otogarın altında ne arıyordun biraz önce oğlum sen?"
Volkan… Kayıp. Kaybolmuş ve yaşamın akışına kendisini bırakıvermiş bir roman kişisi. Hüznünü, hayalkırıklıklarını, düşlerini, duygularını bastırmış ve kendisini yaşamın acımasızlığına,baskıcı bir toplumun, çirkefle örülmüş ağına teslim edivermiş bir roman kişisi… Babası gibi olmayı düşleyen, hiç değilse onun ya da onların gözünde baba olmayı, onun gibi olmayı hayallerinin arasına sıkıştırmış bir roman kişisi; AMA VOLKAN, kendi adından bile ürkmek zorunda kalmış, kişiliğini, kimliğini bastırmak zorunda kalmış bir roman kişisi… Ahmet Tulgar her ne kadar gerçek yaşamdan bir kesit değil dese de yaşamın tam da göbeğinde milyonlarca Volkan var. Göremediğimiz, tarif edemediğimiz, özümseyemediğimiz, anlayamadığımız ve asla anlamaya gayret etmediğimiz milyonlarca gerçek hayat kişisi var. Ahmet Tulgar’ı tebrik etmek üzerime vaciptir. Kaleminiz sonsuz olsun Ahmet Bey.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Güzel bir kitaptı yazarın dilini beğendim. Merak ettiyseniz okuyun bir şey kaybetmezsiniz.
Kısa bölümlerden oluşup bi çırpıda biten muhteşem bir kitaptı. Herkese tavsiye ederim
Volkan… Kayıp. Kaybolmuş ve yaşamın akışına kendisini bırakıvermiş bir roman kişisi. Hüznünü, hayalkırıklıklarını, düşlerini, duygularını bastırmış ve kendisini yaşamın acımasızlığına,baskıcı bir toplumun, çirkefle örülmüş ağına teslim edivermiş bir roman kişisi… Babası gibi olmayı düşleyen, hiç değilse onun ya da onların gözünde baba olmayı, onun gibi olmayı hayallerinin arasına sıkıştırmış bir roman kişisi; AMA VOLKAN, kendi adından bile ürkmek zorunda kalmış, kişiliğini, kimliğini bastırmak zorunda kalmış bir roman kişisi… Ahmet Tulgar her ne kadar gerçek yaşamdan bir kesit değil dese de yaşamın tam da göbeğinde milyonlarca Volkan var. Göremediğimiz, tarif edemediğimiz, özümseyemediğimiz, anlayamadığımız ve asla anlamaya gayret etmediğimiz milyonlarca gerçek hayat kişisi var. Ahmet Tulgar’ı tebrik etmek üzerime vaciptir. Kaleminiz sonsuz olsun Ahmet Bey.