"Kurtuluş Savaşı yıllarının koşulları, geriye dönüşlerle veriliyor romanda. Olaylar bir film akıcılığı içinde geçiyor. Romanın bir özelliği de dilindeki başarı ve kıvraklık. Biyografik romanın güçlüklerini bu ustalık ve yazma deneyleriyle kapatıyor. Sonuçta, bir utkunun içinden gelmiş, yoksulluğun işgalinden kurtulamamış bir halkın buruk yaşamını içeren, unutulmaz bir romandan söz etmek gerekiyor." Necati Güngör "Burhan Günel, işgal gören Anadolu kadını Naime'yle günümüzde yaşayan ve onun torunu Zeynep arasındaki kuşakları, kişileri ve olayları anlatıyor, bir ülkenin hangi koşullarda, nasıl savunulduğunu yansıtıyor.Günel, romanını çeşitli kalıplar ve duygularla yoğun bir şekilde sunuyor. Kullandığı şiirsel dil, işlediği temayı daha da çekici duruma getiriyor." Hikmet Altınkaynak
Hayatı önce ebeveyni tarafından, sonra eşi, daha sonra da düşman askeri tarafından işgal edilen bir kadının hezeyanlarının anlatıldığı bir kitap. Kitap tanıtımındaki “Kurtuluş savaşı yıllarının koşulları, geriye dönüşlerle veriliyor romanda” cümlesine sakın kanmayın. O yılların koşullarına değil, o koşullarda yaşamış bir kadının hem o koşullar esnasında hem de günümüzdeki ruh halini anlatıyor. Çok fazla kurgu yok. Tıpkı Mehmet Rauf’un Eylül romanı ayarında, kitabın neredeyse tamamı ruhsal tahlil içeriyor. Benim gibi dönem romanı zannederek almayın.Tavsiye edebileceğim bir kitap değil.
Geçmişle olan hesabını kapatamayan bir annenin, işgal zamanı ülkeyi saran düşman askerleri ile benliğini saran sıkıntı ve utançları aynı kefeye konarak yaşamının istila edilmesinin tasviri etkileyci bir şekildi anlatılmış. Kadının, 1918-1960 yılları arasında toplumdaki yeri, sosyal statüsü açısındanda değerlendirilmesi gereken bir yayın. Yozlaşmış insan ilişkilerinin mantık çerçevesine sokulmaya çalışılması ve bu nedenle yaşanan gelgitlerin çok güzel betimlenmiş.İnsanın çocukluğu ile yaşlılığı arasındaki gelişmeler, hayata ve olaylara farklı bakış açısı sade bir dille ifade edilmiş. Sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Kitap, Kurtuluş Savaşı yıllarından 1980 yılına kadar uzanan dönemde işgal-acı-kadın üçlüsünü konu ediniyor. Yazar, söz konusu dönemlerde yaşanan çaresizliği ve acıyı öylesine net tasvir ediyor ki, okurken çoğu zaman gözlerin dolu dolu oluyor. Zaten kitap, 1982 yılında Mehmet Ali Yalçın Roman Ödülüne layık görülmüş. Bu da başarısını ortaya koyuyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Hayatı önce ebeveyni tarafından, sonra eşi, daha sonra da düşman askeri tarafından işgal edilen bir kadının hezeyanlarının anlatıldığı bir kitap. Kitap tanıtımındaki “Kurtuluş savaşı yıllarının koşulları, geriye dönüşlerle veriliyor romanda” cümlesine sakın kanmayın. O yılların koşullarına değil, o koşullarda yaşamış bir kadının hem o koşullar esnasında hem de günümüzdeki ruh halini anlatıyor. Çok fazla kurgu yok. Tıpkı Mehmet Rauf’un Eylül romanı ayarında, kitabın neredeyse tamamı ruhsal tahlil içeriyor. Benim gibi dönem romanı zannederek almayın.Tavsiye edebileceğim bir kitap değil.
çok değişik bir kitap hem anne hem kızı özellikle annenin duygu ve yanlış eylemleri. gençliğindeki yaşamını hiç unutamamış bir insan . Iyi anlatmış
Geçmişle olan hesabını kapatamayan bir annenin, işgal zamanı ülkeyi saran düşman askerleri ile benliğini saran sıkıntı ve utançları aynı kefeye konarak yaşamının istila edilmesinin tasviri etkileyci bir şekildi anlatılmış. Kadının, 1918-1960 yılları arasında toplumdaki yeri, sosyal statüsü açısındanda değerlendirilmesi gereken bir yayın. Yozlaşmış insan ilişkilerinin mantık çerçevesine sokulmaya çalışılması ve bu nedenle yaşanan gelgitlerin çok güzel betimlenmiş.İnsanın çocukluğu ile yaşlılığı arasındaki gelişmeler, hayata ve olaylara farklı bakış açısı sade bir dille ifade edilmiş. Sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Kişiler canlı, etkileyici; anlatım ise Burhan Günel’in o kendine özgü havasını taşıyor.
Kitap, Kurtuluş Savaşı yıllarından 1980 yılına kadar uzanan dönemde işgal-acı-kadın üçlüsünü konu ediniyor. Yazar, söz konusu dönemlerde yaşanan çaresizliği ve acıyı öylesine net tasvir ediyor ki, okurken çoğu zaman gözlerin dolu dolu oluyor. Zaten kitap, 1982 yılında Mehmet Ali Yalçın Roman Ödülüne layık görülmüş. Bu da başarısını ortaya koyuyor.