Türkiye Cumhuriyeti tarihinde toplam 3 bin kuyu delinmişken, A.B.D.'de her yıl onbinlerce kuyu açılmaktadır. Rusya’da ise kuyu sayısı 1 milyondan fazladır.Komşuları İran, Suriye, Irak, Orta Asya ve Karadeniz’in kuzey kıyılarında zengin petrol ve doğalgaz yatakları bulunan Türkiye gerçekten petrol fakiri bir ülke mi?Türkiye’nin ‘Petrol Kanunu’nu Yahudi asıllı bir Amerikalı mı yazdı?Hangi ülkeler Türkiye’nin petrol çıkartmasını engellemektedir?AB, Türkiye gibi aday ülkelere petrol alanında kamunun özelleştirmesini dayatırken, kendi ülkelerinde farklı uygulamalar mı gerçekleştirmektedir?Haritalardaki kırmızı çizgiler petrol rezervlerini nasıl etkiliyor?Anadolu’da açılan kuyular neden bir bir kapatıldı?Türkiye’nin başına terör petrol için mi bela edildi?TPAO bilinçli olarak mı atıl hale getirildi?Aslında tüm bu soruların cevabı dönemin İngiliz Başbakanı Churcil`in ‘Bir damla petrol bir damla kandan değerlidir’ sözünde, yani küresel güçlerin petrol stratejisinin şifrelerinde yatıyor.
Doğal kaynaklarımızı nasıl elden çıkardığımızı sade bir dil ile anlatan ama aynı zamanda sürükleyici bir eser. Madenlerimize bakış açınızı dikkatinizi çoğaltacak daha duyarlı hale getirecek nitelikte.
Bence bilimsellikten uzak bir kitap. Bir başvuru kitabı olabilecek nitelikte değil. Heryerde duyduğumuz, gördüğümüz haberlerin bir toplamı gibi. Özgün bir analizden uzak olduğu için ise tekrarlar mevcut ve konuyla ilgisi olanlara pek bir şey katmıyor.
Türkiyenin yıllardır petrolde nasıl bir politika izlediğini anlatan muhteşem bir kitap. TPAO nun gerçek yüzünü anlatan ve biran önce neler yapmamız gerektiğini söyleyen bir kaynak. Mutlaka okunmalı diye düşünüyorum.
Türkiyenin yıllar itibariyle petrole bakış açısı , dünyadaki petrol paylaşımındaki yeri ve önemi incelenmiş. Ancak akademik değerde bir çalışma olduğunu söylemeyeceğim. Yinede zaman zaman eksikliklerin tesbitinde yazara katılmamak mümkün değil. Enerji gibi yaşamın her alanını etkileyen bir konuda Türkiye’nin güçlü bir aktör olmasını bırakın işler bir politikamız olmasından bile sözedilemiyor.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Doğal kaynaklarımızı nasıl elden çıkardığımızı sade bir dil ile anlatan ama aynı zamanda sürükleyici bir eser. Madenlerimize bakış açınızı dikkatinizi çoğaltacak daha duyarlı hale getirecek nitelikte.
Bence bilimsellikten uzak bir kitap. Bir başvuru kitabı olabilecek nitelikte değil. Heryerde duyduğumuz, gördüğümüz haberlerin bir toplamı gibi. Özgün bir analizden uzak olduğu için ise tekrarlar mevcut ve konuyla ilgisi olanlara pek bir şey katmıyor.
Türkiyenin yıllardır petrolde nasıl bir politika izlediğini anlatan muhteşem bir kitap. TPAO nun gerçek yüzünü anlatan ve biran önce neler yapmamız gerektiğini söyleyen bir kaynak. Mutlaka okunmalı diye düşünüyorum.
Türkiyenin yıllar itibariyle petrole bakış açısı , dünyadaki petrol paylaşımındaki yeri ve önemi incelenmiş. Ancak akademik değerde bir çalışma olduğunu söylemeyeceğim. Yinede zaman zaman eksikliklerin tesbitinde yazara katılmamak mümkün değil. Enerji gibi yaşamın her alanını etkileyen bir konuda Türkiye’nin güçlü bir aktör olmasını bırakın işler bir politikamız olmasından bile sözedilemiyor.