Orijinal Adi: A New View Of Society And Report To The Country Of Lanark
ISBN: 9789753434638
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 216
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Robert Owen'ın elinizdeki kitabı bir Ütopyalar Dizisi'nin kuşkusuz olmazsa olmazlarındandır.Owen, bütün düşüncelerini New Lanark'ta uygulamış ve yanında çalıştırdığı binlerce işçiye fabrikalarının yanı başında lojmanlar inşa etmiş, hem işçi eşlerine okuma yazma ve meslek kursları açmış, hem de çocuklara kreş ve okul yaptırmıştı. Daha sonra Kuzey Amerika'da Yeni Uyum adında bir eşitlikçi komün kurma girişimi ise başarısızlıkla sonuçlandı.Owen kitabın ikinci bölümde, işte bu New Lanark ve Yeni Uyum deneyimleri ışığında yeni toplum projesini, gerçekleştiremediği ütopyasını sunuyor okura.
Robert Owen işçilerin sosyal haklarını, yaşam şartlarını gözeten ilk işverenlerden birisi. Toplumsal düzenin ütopik bir bakışla değerlendirildiği güzel bir eser, tavsiye ederim, beğenerek okudum.
değeri bilinmez bu kitapların. Sosyalizmin az bir sürede ne derecede evrimleştiğini, eklemleştiğini ve farklı şekilde farklı yerlerde yorumlandığını görmek açısından önemli bir eser. Çevirisi daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.
Robert Owen, İngiliz utopist sosyalizm hareketinin kuruculandandır. Yasadıgı cag olan 1800’lerin henuz ilk yarısında, sanayi devrimi yeni ortaya cıkıyordu. Ancak o devirde de, buyuk toplumsal sorunlar vardı ve bunların cozumu icin sosyalist yaklasım iyi bir alternatif olarak gozukuyordu. Bu kitabın diger Utopya kitaplarından (ornegin: Thomas Moore’un Utopya’sından veya Francis Bacon’un Yeni Atlantis’inden, William Morris’in Hicbir Yerden Haberler’inden, Jules Verne’nin Begum’un 500 Milyonu’ndan, vs.) farkı, bir hayal ulkesinde gecen hayali bir yasamı degil, gercekten uygulanmıs bir projeyi anlatmasıdır. Bundan dolayı degerlidir.Ancak, kitap kolay okunabilen bir kitap degildir, cunku bir olaydan bin kere bahsetmektedir. Ornegin, Robert Owen’in ana dusturlarından birisi olan “hickimse yaptıklarından bizzat sorumlu degildir, cunku herkes cevrenin/toplumun etkilemesiyle olur”, (ornegin bir avukatı yetistiren aile ve cevreyle, bir seri katili yetistiren aile ve cevreyi degistirdiginizde, bugun avukat olan kisi seri katil, seri katil olan kisi de avukat olacaktır) dusuncesi sayfalarca anlatılmaktadır. Olaya hep egitim acısından bakmasını ve cocukların “geri beyinli” ailelerin yanlarından kopartilıp anaokulu (Robert Owen, dunyadaki ilk anaokulunu kuran kisi olarak bilinmektedir) ve diger egitim sistemlerinin icine koyulması fikrinin, ozellikle Turkiye gibi teroristin cocugunun terorist, yobaz kapitalistin cocugunun da yobaz kapitalist olmaya zorlandıgı bir ulkede, ciddi olarak dusunulmesi gerektigi fikrindeyim. Kitabı da esas olarak sadece utopya okurlarına degil, dusunurlere ve yasadıgı topluma birseyler katmak isteyenlere tavsiye ederim.
Uygarlığın ortaya çıktığı dönemlerden itibaren büyük hayallerle, yeni bir dünya kurgulama sevdası, insanlığın tarih içindeki binlerce yıllık yolculuğunun vazgeçilmez yol arkadaşı oldu. Hayal edilen, ‘olmayan yer’ de olsa, bu düşler insanlığın ümitlerini yitirdiği, çıkmaza girdiği dönemlerde ortaya çıktı. Dünyanın çeşitli yüzyıllarda yaşadığı bu çıkmazlarda ise ‘olmayan yer’i düşleyenler, yani ütopyaları olanlar, içinde birbirinden farklı bin bir rengin bir arada olduğu ve birbirlerinden farklı hayaller sundular bize. Kaynak Yayınları, insanlığın bitmez tükenmez hayal dünyasını okurlarına sunduğu ‘Ütopyalar Dizisi’nin yedinci kitabında 19. yüzyıl İngiltere’sinin ütopik sosyalisti Robert Owen’ın ütopyasına sayfalarını açtı. Avrupa’da Sanayi Devrimi’nin getirdiği sancıların tam ortasında yaşayan Owen, insan emeğini büyük ölçüde yerinden eden makinelerin, insan için gerekli olan kısıtlı koşulların da yerini almaya başladığı bir dönemde, işçilerin koşullarının iyileştirilmesi ve bütün dünyanın sonsuz bir mutluluğa erişmesi için tasarlamıştır ütopyasını.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Robert Owen işçilerin sosyal haklarını, yaşam şartlarını gözeten ilk işverenlerden birisi. Toplumsal düzenin ütopik bir bakışla değerlendirildiği güzel bir eser, tavsiye ederim, beğenerek okudum.
değeri bilinmez bu kitapların. Sosyalizmin az bir sürede ne derecede evrimleştiğini, eklemleştiğini ve farklı şekilde farklı yerlerde yorumlandığını görmek açısından önemli bir eser. Çevirisi daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.
Robert Owen, İngiliz utopist sosyalizm hareketinin kuruculandandır. Yasadıgı cag olan 1800’lerin henuz ilk yarısında, sanayi devrimi yeni ortaya cıkıyordu. Ancak o devirde de, buyuk toplumsal sorunlar vardı ve bunların cozumu icin sosyalist yaklasım iyi bir alternatif olarak gozukuyordu. Bu kitabın diger Utopya kitaplarından (ornegin: Thomas Moore’un Utopya’sından veya Francis Bacon’un Yeni Atlantis’inden, William Morris’in Hicbir Yerden Haberler’inden, Jules Verne’nin Begum’un 500 Milyonu’ndan, vs.) farkı, bir hayal ulkesinde gecen hayali bir yasamı degil, gercekten uygulanmıs bir projeyi anlatmasıdır. Bundan dolayı degerlidir.Ancak, kitap kolay okunabilen bir kitap degildir, cunku bir olaydan bin kere bahsetmektedir. Ornegin, Robert Owen’in ana dusturlarından birisi olan “hickimse yaptıklarından bizzat sorumlu degildir, cunku herkes cevrenin/toplumun etkilemesiyle olur”, (ornegin bir avukatı yetistiren aile ve cevreyle, bir seri katili yetistiren aile ve cevreyi degistirdiginizde, bugun avukat olan kisi seri katil, seri katil olan kisi de avukat olacaktır) dusuncesi sayfalarca anlatılmaktadır. Olaya hep egitim acısından bakmasını ve cocukların “geri beyinli” ailelerin yanlarından kopartilıp anaokulu (Robert Owen, dunyadaki ilk anaokulunu kuran kisi olarak bilinmektedir) ve diger egitim sistemlerinin icine koyulması fikrinin, ozellikle Turkiye gibi teroristin cocugunun terorist, yobaz kapitalistin cocugunun da yobaz kapitalist olmaya zorlandıgı bir ulkede, ciddi olarak dusunulmesi gerektigi fikrindeyim. Kitabı da esas olarak sadece utopya okurlarına degil, dusunurlere ve yasadıgı topluma birseyler katmak isteyenlere tavsiye ederim.
Uygarlığın ortaya çıktığı dönemlerden itibaren büyük hayallerle, yeni bir dünya kurgulama sevdası, insanlığın tarih içindeki binlerce yıllık yolculuğunun vazgeçilmez yol arkadaşı oldu. Hayal edilen, ‘olmayan yer’ de olsa, bu düşler insanlığın ümitlerini yitirdiği, çıkmaza girdiği dönemlerde ortaya çıktı. Dünyanın çeşitli yüzyıllarda yaşadığı bu çıkmazlarda ise ‘olmayan yer’i düşleyenler, yani ütopyaları olanlar, içinde birbirinden farklı bin bir rengin bir arada olduğu ve birbirlerinden farklı hayaller sundular bize. Kaynak Yayınları, insanlığın bitmez tükenmez hayal dünyasını okurlarına sunduğu ‘Ütopyalar Dizisi’nin yedinci kitabında 19. yüzyıl İngiltere’sinin ütopik sosyalisti Robert Owen’ın ütopyasına sayfalarını açtı. Avrupa’da Sanayi Devrimi’nin getirdiği sancıların tam ortasında yaşayan Owen, insan emeğini büyük ölçüde yerinden eden makinelerin, insan için gerekli olan kısıtlı koşulların da yerini almaya başladığı bir dönemde, işçilerin koşullarının iyileştirilmesi ve bütün dünyanın sonsuz bir mutluluğa erişmesi için tasarlamıştır ütopyasını.