Soğuk bir Şubat gecesi, Göteborg’daki özel Löwander Kliniği’nde elektrikler kesilir. Doktor Sverker Löwander, solunum cihazının acı acı öten alarmını duyarak, telaşla yoğun bakım servisine koşturur. Ama artık çok geçtir. Çünkü yoğun bakımdaki solunum cihazına bağlı yatan erkek hasta için yapılacak hiçbir şey kalmamıştır. Bu ölümü doğal gibi görülen cesedin yanında hiç de doğal bir yoldan ölmüş gibi durmayan bir başkası vardır: Hastanın yanında olması gereken yoğun bakım hemşiresi’nin cesedi klinik jeneratörünün üzerindedir. Ve bir diğer hemşire de hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Cinayet Masası Müfettişi İrene Huss ve meslektaşları Löwander Kliniği’ne geldiklerinde, tek görgü tanığı olan yaşlı bir hemşire ısrarla kliniğin koridorunda Hemşire Tekla’yı gördüğünü söyler. Ama bu imkânsızdır. Çünkü gördüğünü söylediği Hemşire Tekla elli yıl önce kliniğin tavan arasında kendisini asarak intihar etmiştir... İskandinavya’nın Henning Mankell ve Karin Fossum’la birlikte yaşayan en büyük polisiye yazarlarından biri olan Tursten’den gizemli bir cinayet öyküsü...
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Güzel bir cinayet romanı. Ama cinayetten çok komiser İrene’nin yaşamı anlatılmış. Yine de okunması gereken polisiye kitaplardan olduğunu düşünüyorum.