Şiir uzun ve serüvenli bir yolculuktur, lakin, bazen yolculuk olduğu farkedilmez, bazen de ne kadar uzun sürdüğü..Kimi zaman maceraları anlaşılmaz, kimi zaman da varılmak istenen menzile ulaşıldığı..Klasik Osmanlı şiirinin sergüzeşti, Topkapı Saray'nın cümle kapısı önünden başlar. Divanyolu'ndan aheste-beste bir yürüyüşe Haliç'e kadar gelişi üç asrı bulan şiir, Azapkapısı kıyılarında şöyle bir soluklanır. Karşıya geçmek için üççiftle kayık aramakla oyalanırken cisr-i cedid de tamamlanıvermiştir. Dört asır boyu Pera'ya çıkmak ihtiyacı duymayan Osmanlı, artık oraya ulaşımın en kolay yolunu aramakta ise, şiirin de bu kestirme yolları kullanma hakkı kendiliğinden doğmuş demektir..Elinizdeki kitap, işte bu cevelanın iki menzil arasını anlatıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yeni baskısı YKY’den çıktı merak edenler için. Bende bu baskısı var, tam bir efsane eserdir.
Kayahan Hoca’nın farklı tarzının yansıdığı bir eseri de Divan Yolu’ndan Pera’ya selametle. Dolu dolu bir hocanın dolu dolu bir eseri.
Şiirimizin modernleşmesini örneklerle açıklayan kaliteli bir eser olmuş. Doyurucu.
Kesinlikle tavsiye ederim. Ön söz dikkatle okunmalı.
Türk şiirinin serüvenini tarihsel arka plânıyla birlikte ele alan Kayahan Hocanın tespit ve tahlillerinin derinliği dikkat çekiyor