Son yıllarda Huntington’dan Fukuyama’ya Soros’a Attali’ye bütün stratejistlerin ve siyasetbilimcilerin devleti, toplumu, siyaseti açıklama konusundaki kavramsal araçlarının başında bulunan hegemonya doğu-batı sivil toplum sorunsallarına ilişkin ilk çalışmaları yürüten büyük İtalyan düşünürü ve siyasetçisi Antonio Gramsci’nin düşüncelerini derleyen Perry Anderson’un artık bir klasik olmuş önemli çalışması..Doğu-Batı, Hegemonya, Devlet-Sivil Toplum kavramlarına berrak ve analitik bir bakış. Bugün Batıda klasik dönemden sonrasının en çok saygı duyulan Marksist düşünürü Antonio Gramsci’dir. Keza onun hegemonya terimi kadar hiçbir terim, sol düşüncede çeşitli şekillerde işlenmiş değildir. Daha 1960’da ünü İtalya ile sınırlı olan Gramsci, bugün dünya çapındadır. Hapishanedeki yaratıcılığına olan şükran borcu, defterlerin ilk basımından 30 yıl sonra nihayet ödeniyor. Bilgi yetersizliği veya tartışma eksikliği Gramsci’nin düşüncesinin yayılması karşısında engel olmaktan çıkmıştır. Batılı olsun olmasın her devrimci sosyalist artık yararlanabilir mirasından. Fakat bu şöhretin yayılması eserlerin derin bir incelemesi eşliğinde yürüyor değildir. Solun çok farklı kesimlerinin Gramsci’nin otoritesini yardıma çağırışına bakılırsa, fikirlerinin layıkıyla incelenip kavranmış olduğu söylenemez. Bu kadar evrensel ve neredeyse dini hayranlığın bedeli muğlaklık olmuştur: Hapishane Defterleri’ndeki temaların birbiriyle bağdaşmayan bir sürü yorumu at koşturmaktadır.Perry AndersonPerry Anderson’ın The Antinomies of Antonio Gramsci başlığıyla New Left Review dergisinin 100. sayısında yayınladığı deneme halen temel incelemeler arasında sayılmaya devam ediyor.
Kitapta Gramsci’yi anlarken, aynı zamanda sosyal bilimlerin bütün alanlarında yorumlanabilecek ve üzerinde çalışılabilecek teoriler ile karşılaşıyorsunuz. Bütün bunlara karşılık bir kitabın çevirisi ancak bu kadar kötü olabilir. Buna ek olarak kitabın yeniden redakte edilmesi gerekmektedir.
Marxist kuramın izleyicilerinden olan Antonio Gramsci, hegomanya sivil toplum kavramının yeniden canlanmasında etkili olan düşünürlerdendir. Gramsci, sivil toplumu “halk dilinde özel denilen ve egemen grubun bütün toplumda uyguladığı hegemonya işlevine karşılık düşen kurumlar bütünlüğü” şeklinde tanımlamaktadır. Gramsci’ye göre, sivil toplum ekonomi ve üretim içinde değil, devlet içinde bulunur. Gramsci’nin sıkça kullandığı “Devlet=siyasal toplum+sivil toplum” formülünde bu vurgu açıktır. Gramsci’nin sivil toplumu belirsiz bir şekilde ayrılmış iki öğeyi içermektedir.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Yeni başlayanlar için 20. yüzyıl marxismi ve Gramsci’yi anlama da faydalı olabilecek bir eser.
Kitapta Gramsci’yi anlarken, aynı zamanda sosyal bilimlerin bütün alanlarında yorumlanabilecek ve üzerinde çalışılabilecek teoriler ile karşılaşıyorsunuz. Bütün bunlara karşılık bir kitabın çevirisi ancak bu kadar kötü olabilir. Buna ek olarak kitabın yeniden redakte edilmesi gerekmektedir.
Marxist kuramın izleyicilerinden olan Antonio Gramsci, hegomanya sivil toplum kavramının yeniden canlanmasında etkili olan düşünürlerdendir. Gramsci, sivil toplumu “halk dilinde özel denilen ve egemen grubun bütün toplumda uyguladığı hegemonya işlevine karşılık düşen kurumlar bütünlüğü” şeklinde tanımlamaktadır. Gramsci’ye göre, sivil toplum ekonomi ve üretim içinde değil, devlet içinde bulunur. Gramsci’nin sıkça kullandığı “Devlet=siyasal toplum+sivil toplum” formülünde bu vurgu açıktır. Gramsci’nin sivil toplumu belirsiz bir şekilde ayrılmış iki öğeyi içermektedir.