"Bu ishal ve kanamayla vücudumdaki bitler de hareketlenmişti. Ölsünler diye buzların üzerine koyduğum iç çamaşırlarım kaskatı kesilmiş, tahta gibi olmuştu fakat bu sefil yaratıklar ölmemiş eski canlılıklarını koruyordu. Günlerce toprak yedim hatta benim gibi dizanteri olanlar da vardı, onlara da toprak yemelerini emrettim. Killi toprak biraz olsun bu hastalıkla mücadelede etkili bir ilaçtı." Yüzbaşı Mustafa TevfikYaklaşık bir asır sonra gün ışığına çıkan anıların sahibi Müfreze Süvari Komutanı Yüzbaşı Mustafa Tevfik Bey.. Onun, Hicaz demiryolunda hacılara saldıran eşkıyalara karşı savaştığı çöllerden, efsaneleşmiş ve kanla yoğrulmuş Çanakkale cephesindeki ölüm kalım savaşına kadar birçok macerasına tanıklık edeceksiniz... Ve paramparça olmuş bir ülkenin düşmana karşı yokluk içindeki haykırışının buruk hikâyesini okuyacaksınız..Bizler ve gelecek kuşaklar, Yüzbaşı Mustafa Tevfik ve onun gibi canını bu topraklar için feda etmiş yüz binlerce şehidini bir kez daha yâd etmek durumundayız. Onların karşılıksız ve saf duygularla nasıl büyük bir mücadele verdiğini, bu eşsiz vatanı bizlere ne kadar zor koşullarda emanet ettiklerini bu kitapta bulacaksınız. Bugüne kadar yazılanların ve anlatılmaya çalışılanların üstündeki gerçekleri bilmek istiyorsanız, Gelibolu Müfrezesi size bunların hepsini en net şekilde gösterecektir...
Öncelikle Sn. Zafer Güler’i bu ciddi çalışmasından dolayı tebrik etmek isterim. Uzun zamandan beri ilk defa bir kitabı elimden düşürmeden bir çırpıda bitirdim. Kitap sadece bir yüzbaşının anılarını anlatmakla kalmıyor; bu anılar çerçevesinde o günkü zor koşulları, yaşanılanları Yüzbaşı Mustafa Tevfik Bey’in gözünden bir bütün olarak bizlere aktarıyor. Kitabı okuduktan sonra Yüzbaşı Mustafa Tevfik Bey’e olan saygım bir kat daha arttı. Çünkü o, iyi bir asker olarak ilk görevinin vatanı ve milleti için hayatta kalmaya çalışmak olduğunu bize anlatıyor. Gelecek Türkiye’sinin kurulabilmesi için yetişmiş insanlara ihtiyaç olduğunu söylüyor. Ancak Çanakkale’de birçoğunun şehit olması ise onu derinden yaralamış. Kitap bence tüm okul çağındaki gençlerin okuması gereken kaynak bir eser. Tek eleştirim ise okurken rastladığım yazım hataları ve bazı cümlelerdeki düşüklükler. Yeni basımlarda tekrar gözden geçirilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.
Kitap Çanakkale savaşlarına katılmış biri olan Yüzbaşı Mustafa Tevfik Bey’in yaşadıklarını anlattığı anılardan oluşan bu kitap ülkemizin nasıl mücadeler sonucu günümüze ulaştığını göstermek açısından oldukça güzel. Şehitlerimizin bu vatan için neler yaşadıklarını öğrenmek isteyen her insanın okuması gereken bir kitap.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Öncelikle Sn. Zafer Güler’i bu ciddi çalışmasından dolayı tebrik etmek isterim. Uzun zamandan beri ilk defa bir kitabı elimden düşürmeden bir çırpıda bitirdim. Kitap sadece bir yüzbaşının anılarını anlatmakla kalmıyor; bu anılar çerçevesinde o günkü zor koşulları, yaşanılanları Yüzbaşı Mustafa Tevfik Bey’in gözünden bir bütün olarak bizlere aktarıyor. Kitabı okuduktan sonra Yüzbaşı Mustafa Tevfik Bey’e olan saygım bir kat daha arttı. Çünkü o, iyi bir asker olarak ilk görevinin vatanı ve milleti için hayatta kalmaya çalışmak olduğunu bize anlatıyor. Gelecek Türkiye’sinin kurulabilmesi için yetişmiş insanlara ihtiyaç olduğunu söylüyor. Ancak Çanakkale’de birçoğunun şehit olması ise onu derinden yaralamış. Kitap bence tüm okul çağındaki gençlerin okuması gereken kaynak bir eser. Tek eleştirim ise okurken rastladığım yazım hataları ve bazı cümlelerdeki düşüklükler. Yeni basımlarda tekrar gözden geçirilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.
Kitap Çanakkale savaşlarına katılmış biri olan Yüzbaşı Mustafa Tevfik Bey’in yaşadıklarını anlattığı anılardan oluşan bu kitap ülkemizin nasıl mücadeler sonucu günümüze ulaştığını göstermek açısından oldukça güzel. Şehitlerimizin bu vatan için neler yaşadıklarını öğrenmek isteyen her insanın okuması gereken bir kitap.