Osmanlı dağılırken hüzün tüm coğrafyaların ortak paydasıydı. Diğerlerinden farklı olarak Çanakkale'de zafer duygusu da ön plana çıkmaktadır. Üst üste savaşlarla kaybedilen topraklardan sonra artık elden kalan son vatan parçasının savunulması için canla başla mücadele veren kahramanların hikayeleriyle örülmüştür Çanakkale. Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, Trablusgarp'tan, Ortadoğu'dan geri çekilmek hüzünlü de olsa mümkündür ama Çanakkale'den geri çekilmek sözkonusu bile edilemez. Bir bakıma varlık mücadelesine dönüşen Çanakkale'de yaşanan destansı hikayeler, edebiyatımıza ve matbuatımıza da önemli oranda yansımıştır. Osmanlı Dağılırken Ağlayan Hikayeler serimizin bu üçüncü kitabında, bu kez mekanımız Çanakkale'dir. Cesaret ve kahramanlık örnekleriyle dolu bu hikayelerde, cephelerde yaşanan unutulmaz manzaralar gözler önüne serilmektedir.
“Savaş ve Edebiyat” ve “Türk Hikâyesinde Çanakkale” başlıklı giriş bölümlerinden sonra kitapta, Çanakkale Savaşı odaklı yirmi beş hikâye yer almış. Hikâyelere küçük resimler ve gravürler eklenmiş. Son bölümünde “Çanakkale Savaşları Kronolojisi”nin bulunduğu kitap, kalıcı ve güzel bir seçki.
Yazar bu eserde, savaş edebiyatı hakkında bilgi vererek muhtelif yerlerde yayınlanmış olan hikâyeleri derlemiş. Çanakkale Savaşı’nda bizzat yaşayanlar ve gözlemleyenler tarafından ele alınan hikâyeler bazen gözlerimizin nemlenmesine, bazen de halimize bakıp ecdadımıza ihanet ettiğimiz düşüncesine neden oluyor. Anneler evlatlarını askere şöyle gönderiyor; “Minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri körlenecekse sütlerim haram olsun, öl de köye dönme.” diyor. Bir gazi “Elde süngü ve kalpte iman olduktan sonra bir Türk erini hiçbir kuvvet çeviremez.” diyor.
bu kitap cephede cereyan eden olayları hikayeleştirerek okucuların karşısına sunulmuş harika bir eser.Savaşı derinliğine inceleyenler için kesinlikle okunması gereken bir yapıt.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
“Savaş ve Edebiyat” ve “Türk Hikâyesinde Çanakkale” başlıklı giriş bölümlerinden sonra kitapta, Çanakkale Savaşı odaklı yirmi beş hikâye yer almış. Hikâyelere küçük resimler ve gravürler eklenmiş. Son bölümünde “Çanakkale Savaşları Kronolojisi”nin bulunduğu kitap, kalıcı ve güzel bir seçki.
Yazar bu eserde, savaş edebiyatı hakkında bilgi vererek muhtelif yerlerde yayınlanmış olan hikâyeleri derlemiş. Çanakkale Savaşı’nda bizzat yaşayanlar ve gözlemleyenler tarafından ele alınan hikâyeler bazen gözlerimizin nemlenmesine, bazen de halimize bakıp ecdadımıza ihanet ettiğimiz düşüncesine neden oluyor. Anneler evlatlarını askere şöyle gönderiyor; “Minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri körlenecekse sütlerim haram olsun, öl de köye dönme.” diyor. Bir gazi “Elde süngü ve kalpte iman olduktan sonra bir Türk erini hiçbir kuvvet çeviremez.” diyor.
bu kitap cephede cereyan eden olayları hikayeleştirerek okucuların karşısına sunulmuş harika bir eser.Savaşı derinliğine inceleyenler için kesinlikle okunması gereken bir yapıt.
Halk arsında gezen olmuş hikayelerin akıcı dille anlatılmış ve derlenmiş olduğu bu kitabı çok beğendim. Okuyanlarında beğeneceğini umuyorum.