Anadolu harekâtı hakkında Türkçe yazılmış birçok kitap var. Bunlardan kimisi tarih, kimisi askerdir. Hattâ bu harekât, edebiyatımıza dahi geçmiştir ve böyle olması da tabiîdir. Çünkü, bu harekâtta millet olarak bizim var olup olmamamız bahis konusu idi. Kazanamazsak yok olacaktık, kazandık ve var olduk.Fakat, Anadolu yenilgisi Yunanistanda bizdekinden az etki yapmamıştır. Yani biz zaferimizi kutlayıp bayram yaparken, yenilmiş olanlar da bunun yasını tutuyordu. Haksız da olsa, büyük ümitlerle "Küçük Asya" adını verdikleri Anadoluya gelenler, üç yıl sonra perişan bir halde ters yüz olmuş, binlerce ölüyü savaş alanlarında bırakmış, Egedeki bütün dindaşlarını, Mustafa Kemalin akıncıları karşısında kaçırmak zorunda kalmış ve bu hercümerç içinde de birçok zayiat vererek binlerce kişiyi zaten dar olan topraklarına çekmek zorunda kalmış bir millet, elbette ki bu acıyı kolay kolay unutamaz. Nitekim unutmamıştır da! Nasıl biz her yıl onlara karşı kazandığımız zaferleri kutluyorsak, onlar da yenilginin acısı içinde pek çok kitaplar yazmışlar, bunlarda suçu birbirlerinin üzerine atmışlar, ayni acı ile, hem bizi, hem kendi kendilerini suçlayarak teselli bulmaya çalışmışlardır. Bugün Yunanistan kütüphanelerinde "Küçük Asya Harekâtı" ile ilgili her çeşitten kitap bulmak mümkündür. Bunlar arasında işi askerî yönden inceleyenlerden tutun da şiire kadar herşey var! Ve tabiî en çok kitabı yazanlar da Egede otururken, büyük yenilgi üzerine Yunanistana kaçmak zorunda kalanlar olmuştur. Bunların en güzel örneğini ise eski Papagos hükümetinde Sosyal Yardım Bakanlığı yapmış olan Hristos Solomonidis teşkil eder. Solomonidisin babası İzmirin istirdadına kadar, orada Amaltia gazetesini çıkarıyormuş. Türk orduları İzmire girince kendisi ölmüş ve Hristos Solomonidis nasılsa kaçarak Atinaya gitmiş. Orada avukat olmuş ve nihayet politikaya atılarak bakanlığa kadar yükselmiş. Bir ara kendisiyle tanıştı ğımız H. Solomonidis Atinada Türkiye ile ilgili birçok kitap çıkarmış. Tabiî bu davranış baştan aşağı İzmir ve Ege hasretinden doğuyor. Kıbrıs olaylarına kadar çıkardığı kitaplardan birer tane de bize gönderirdi. Bunların hepsi İzmir ve Ege ile ilgili idi: "İzmire Methiye ve Mersiye, İzmirde Tababet, İzmirde Tiyatro", vb.. Bu eserlerin hepsinde İzmir hasreti buram buram tütüyordu. Öyle ki, eski bir Egeli olan yaşlı dos tum gazeteci Ahileas Vafiadis, bana General Trikupisin hatıralarını yolladığı zaman okuyunca, ikisi arasındaki tezat karşısında hayrete düştüm. General Trikupisin anıları, Solomo-nidisin kitaplarının aksine olarak, histen uzak, tam askerce bir kitaptı.
Ahmet Angın tarafından çevirisi yapılıp 1967 yılında basılan, adı da “General Trikupis’in Hatıraları” olan kitabı okudum. Büyük kısmında general yaptığı askeri harekatları ayrıntılarıyla anlatıyor. Aklımda kalan bir kaç konu var. 1912’deki bir savaşta bir Yunan subayı savaş meydanında vuruluyor, ama bakıyor ki kurşun saatine denk gelmiş, kendisine bir şey olmamış. 1922’de Yunan ordusu Kurtuluş savaşının sonuna doğru epey aciz konuma düşüyor. Bu esnada Türk askerleri Generali asir alıp komutan İnönü’ye, O da Atatürk’e götürüyor. Atatürk General Trikupis’i saygı ile karşılayıp onunla Fransızca konuşuyor, gayretlerini takdir ediyor ve “esirimiz değil artık misafirimizsiniz” diyor. General kitapta bize karşı herhangi bir husumet veya hakaret ifadesi göstermiyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Ahmet Angın tarafından çevirisi yapılıp 1967 yılında basılan, adı da “General Trikupis’in Hatıraları” olan kitabı okudum. Büyük kısmında general yaptığı askeri harekatları ayrıntılarıyla anlatıyor. Aklımda kalan bir kaç konu var. 1912’deki bir savaşta bir Yunan subayı savaş meydanında vuruluyor, ama bakıyor ki kurşun saatine denk gelmiş, kendisine bir şey olmamış. 1922’de Yunan ordusu Kurtuluş savaşının sonuna doğru epey aciz konuma düşüyor. Bu esnada Türk askerleri Generali asir alıp komutan İnönü’ye, O da Atatürk’e götürüyor. Atatürk General Trikupis’i saygı ile karşılayıp onunla Fransızca konuşuyor, gayretlerini takdir ediyor ve “esirimiz değil artık misafirimizsiniz” diyor. General kitapta bize karşı herhangi bir husumet veya hakaret ifadesi göstermiyor.