Kazaklar, XVI. yüzyılda Orta Asya'daki değişik Türk boylarının karışımıyla tarihçilerin gözleri önünde oluşmuş bir halktır. Türk’türler. Dilleri de Türkçedir. Onları, kendilerine neden Kazak adının verildiğini dahi bilmeyen Rus Kazaklarıyla karıştırmamak gerekir. Ama adını Kazaklardan alan Kazakistan'ın tarihi insanlık kadar eskidir. Bu topraklarda bu günkü Kazaklardan önce ezici çoğunluğu Türk halkları olmak üzere değişik milletler yaşamış ve ülkeyi bugünkü torunlarına miras olarak bırakmışlardır. Bugünkü Kazaklan Moğollar döneminde yalnızca Çağatay Ulusu'ndan kopan Türk dilli halklar olarak görmemek gerekir. Aksine onlar Sakaların, Hunların, Göktürklerin, Karahanlıların torunlarıdır. Konar-göçer bozkır Türk kültürünün son temsilcilerinden sayılan Kazaklar, Aralık 1986'da Moskova'ya karşı başkaldırmış ve böylece SSCB'nin çöküşünü hızlandırmışlardır.
Rusların en büyük korkusu Türklerin birleşmiş olmasıdır. O yüzden Karabagin işgalini teşvik etmiş öncesinde de hançer şekilli Ermeni haritasını kardeşlerimizle aramıza sokmuştur.
Özümün bekiyim diyen Ebu’l Gazi Bahadır Han’ın torunlarına Özbek diyerek onlara ayrı bir millet havası vermiştir. İşin aslı hepimiz Oğuz Kağan’ın evlatlarıyız.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kazak ve Kırgız Tarihine ilgisi olanlar için tavsiye edilebilir bir eserdir.
Kazakistan ve Kazaklar konusunda yazılmış kapsamlı ve tatmin edici bir kitap .
Rusların en büyük korkusu Türklerin birleşmiş olmasıdır. O yüzden Karabagin işgalini teşvik etmiş öncesinde de hançer şekilli Ermeni haritasını kardeşlerimizle aramıza sokmuştur.
Özümün bekiyim diyen Ebu’l Gazi Bahadır Han’ın torunlarına Özbek diyerek onlara ayrı bir millet havası vermiştir. İşin aslı hepimiz Oğuz Kağan’ın evlatlarıyız.
İçeriği gayet dolu olan kaliteli bir eser. Tavsiye ederim.
Kazak soyunun Türk olduğunu, 1986’da SSCB’ye başkaldıran Kazak halkını anlamak için…