Devr-i Tayip kitabı Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Ak Parti hakkında öğrenmek istediğiniz her şeyi objektif bir bakış açısıyla ve tüm çıplaklığıyla açıklıyor.- Kuruluşundan 84 sene sonra R.Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye’de bu hedeflerin hangisi ayaktadır?- Bugün Türkiye’nin her konuda takip edeceği siyaset belirlenmiş midir?- Ülkemizde siyaset, iç ve dış hukuk kurallarına göre mi, yoksa keyfi olarak mı yapılıyor?- AKP’nin ülkeyi yönetim siyaseti, Gazi’nin emrettiği gibi Türk milletinin kabiliyet ve ihtiyacına uygun olarak mı, yoksa dışarıdan dayatmalarla mı tespit ediliyor?- AKP yönetimindeki Türkiye’nin siyaseti, milli sınırlar içinde millet egemenliğine dayanıyor mu?- AKP yönetimindeki Türkiye’nin siyaseti, her alanda tam bağımsız yaşamamızı sağlıyor mu?- Türk halkı denenmemiş bir lideri ve bir yıllık partisini tek başına iktidara taşıyıp, ona mecliste ve yerel yönetimlerde başarılı olmasını temin edecek temsil gücünü verirken beklentileri neydi?- AKP kadroları ve Recep Tayyip Erdoğan halkın beklentilerine cevap verebildi mi?- Türkiyenin yönetimi için köklü devlet tecrübesine, bilimsel akıl yürütmeye ve zorlukları göğüsleyecek güçlü bir iradeye ihtiyaç vardı. Peki, Erdoğan liderliğindeki AKP kadroları ülkeyi yönetecek bilgi, beceri ve tecrübeye sahipler miydi?- Recep Tayyip Erdoğan ne teslim aldı ve şimdi ne teslim edecektir?
Sn. Kumkale, Eylül 2002-Haziran 2007 dönemin de yazdığı yazılarından toplayarak hazırladığı kitabı, anlamak isteyenlere bir ibret vesikası. Türkiye’nin Kasım 2002 ye kadar geçirdiği çalkantılı dönemlerden sonra, karizmatik bir liderle anayasayı değiştirebilecek iktidar çoğunluğunun iyi şeyler yapabileceği beklentisinden, hüsrana uğranmasını tarafsız bir kalemden izlemektesiniz. Sn. Kumkale kitabını “Ak Parti ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan yerel yönetimlerde gösterdiği başarıyı ülke yönetiminde gösterememişlerdir. Her alanda ülkeyi içinden çıkılmaz badirelere sürüklemişlerdir. Halkının kendilerine verdiği yetki ve sorumluluğu kavrayamamışlardır.” diyerek bitirmektedir. Niye, böyle bir kanıya vardığını anlamanız için eğrisiyle, doğrusuyla mutlaka bu kitabı okuyun.
Her ne kadar objeltif olmaya çalışsa da dönemin konulara tam ayrıntı bir şekilde inebildiği söylenemez. Ayrıca yaptığı birçok imla hatası da kitabın başarısına gölge düşürmüş.
Pek tanınmış bir yazar değil.Aslında Tayyip Erdoğana karşı olsa da kitabında tarafsız olmaya gayret etmiş.En azından üzerimizde böyle bir his uyandırıyor. AKP ve Tayyip Erdoğan’nın geçmişe dönük sorgulanması olarak özetleyebilirim bu kitabı.Bir iyi yölerini bir kötü yölerini anlatmış yazar. İkiz yasalardan tutun, türban ve laiklik sorununa,Abd ile ilişkilere kadar geçmiş gündem maddeleri gözünüzde canlanacak. Yanlız bir şey de gözümden kaçmış değil : kitap aceleyemi geldi ne çok sayıda imla hatası var.Doktorasını yapmış bir kişinin böyle basit hatalara düşmesini kınadım doğrusu
bu çalışma tahmin edileceği üzere medyadayapılan bazı abartı safsatalar üzerine konulanmış bir çalışma olmuş. yazar kendi düşüncesine dahi neredeyse yer vermemiş almış malum mdya gurubunun gazete mansetlerini oturup bu kitabı yazmış. Oh ne de güzel olmuş. Bunların cevabını 23 temmuzda halk verecek…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Sn. Kumkale, Eylül 2002-Haziran 2007 dönemin de yazdığı yazılarından toplayarak hazırladığı kitabı, anlamak isteyenlere bir ibret vesikası. Türkiye’nin Kasım 2002 ye kadar geçirdiği çalkantılı dönemlerden sonra, karizmatik bir liderle anayasayı değiştirebilecek iktidar çoğunluğunun iyi şeyler yapabileceği beklentisinden, hüsrana uğranmasını tarafsız bir kalemden izlemektesiniz. Sn. Kumkale kitabını “Ak Parti ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan yerel yönetimlerde gösterdiği başarıyı ülke yönetiminde gösterememişlerdir. Her alanda ülkeyi içinden çıkılmaz badirelere sürüklemişlerdir. Halkının kendilerine verdiği yetki ve sorumluluğu kavrayamamışlardır.” diyerek bitirmektedir. Niye, böyle bir kanıya vardığını anlamanız için eğrisiyle, doğrusuyla mutlaka bu kitabı okuyun.
Her ne kadar objeltif olmaya çalışsa da dönemin konulara tam ayrıntı bir şekilde inebildiği söylenemez. Ayrıca yaptığı birçok imla hatası da kitabın başarısına gölge düşürmüş.
Pek tanınmış bir yazar değil.Aslında Tayyip Erdoğana karşı olsa da kitabında tarafsız olmaya gayret etmiş.En azından üzerimizde böyle bir his uyandırıyor. AKP ve Tayyip Erdoğan’nın geçmişe dönük sorgulanması olarak özetleyebilirim bu kitabı.Bir iyi yölerini bir kötü yölerini anlatmış yazar. İkiz yasalardan tutun, türban ve laiklik sorununa,Abd ile ilişkilere kadar geçmiş gündem maddeleri gözünüzde canlanacak. Yanlız bir şey de gözümden kaçmış değil : kitap aceleyemi geldi ne çok sayıda imla hatası var.Doktorasını yapmış bir kişinin böyle basit hatalara düşmesini kınadım doğrusu
bu çalışma tahmin edileceği üzere medyadayapılan bazı abartı safsatalar üzerine konulanmış bir çalışma olmuş. yazar kendi düşüncesine dahi neredeyse yer vermemiş almış malum mdya gurubunun gazete mansetlerini oturup bu kitabı yazmış. Oh ne de güzel olmuş. Bunların cevabını 23 temmuzda halk verecek…