XIX. yüzyılda Alman romantikleriyle, Alman idealist felsefesiyle beslendi Rusya. Romantiklerin Ortaçağ sevgisi, Rusya’yı geçmişe yönlendirdi. Geçmişe yönelik millî düşünce bu esintilerle dalgalandı. Dünyada ilk özgün milliyetçilik, Almanlarınki. Ruslar adım adım izledi onları. Alman felsefesşnin merkezlerinde çıkan bütün kitapçıklar en önemsizleri bile- içinde Hegel’in adı geçiyorsa hemen ısmarlanıyor, tekrar tekrar okunuyordu. Üniversite çevrelerinde, Hegel’in kitabına el basarak ant içiliyordu. Rusya’daki düşünürler, Hegel felsefesinin en yüce hakikat olduğuna sarsılmaz bir şekilde inanırlar. Hegel’in etkisi görülmeyen tek bir kitap, dahası tek bir gazete yazısı yoktu.Almanya’yı da, Rusya’yı da milli düşünmeye götüren olaylar aynı idi. Napolyon orduları, önce Alman topraklarına, sonra Rusya’ya girmişti. O yıllar için Batı, Fransa’ydı. İki ülkede de batıya karşı düşünce gelişti. Allmanlar Ortaçağa, Ruslar geçmişe sığındı. Bu kitap Rusya’ya ağırlık veren bir derlemedir. “BATICILIK-ULUSÇULUK” bölümünü A.Koyré’den, KAYNAKLAR-AKIMLAR bölümünü N.Berdiev’den derledik. İkisi de, etkiyi, ulusal direnişi en yetkili ağızlardan veriyor.Ülkemiz tarihinde de benzer durumlar yaşandı. XX. Yüzyılın ilk çeyreği milli düşüncenin uyandığı yıllardır. Düşünceleri aktarırken, karşılaştırma olanağı sağlamak için, cümleler bize uygun verildi. Böylece okuyucu, cümle bize uygunsa benzerlikleri, uymuyorsa ayrılıkları görecektir. Ayrıca öğretici bir girişe gerek duymadık.
Batıda ortaya çıkan milliyetçilik akımının Rusyada meydana getirdiği sancıları anlatıyor. Bizde buna yakın süreçlerden geçtiğimiz için benzerlikler kurabiliyorsunuz.
Bu kitapta “Milliyetçilik” kavramının yanlızca bize ait bir kavram olmadığını ve batıdan esinlenilerek geliştiğini öğreniyoruz. Bir şeyi daha iyi öğreniyoruz. Batı bizden daha çok milliyetçi…Oysa bizde yer yer suç sayılan bu kavram, batıyla kıyaslandığında hiç te ürkülecek, çekinilecek bir kavram değil. Şu günlerde bu tür kitapları okumaya ihtiyacımız var.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Batıda ortaya çıkan milliyetçilik akımının Rusyada meydana getirdiği sancıları anlatıyor. Bizde buna yakın süreçlerden geçtiğimiz için benzerlikler kurabiliyorsunuz.
Batının doğuya, doğunun batıya etkisi çok güzel ve akıcı bir anlatımla yazılmış. Tebrikler.
Bu kitapta “Milliyetçilik” kavramının yanlızca bize ait bir kavram olmadığını ve batıdan esinlenilerek geliştiğini öğreniyoruz. Bir şeyi daha iyi öğreniyoruz. Batı bizden daha çok milliyetçi…Oysa bizde yer yer suç sayılan bu kavram, batıyla kıyaslandığında hiç te ürkülecek, çekinilecek bir kavram değil. Şu günlerde bu tür kitapları okumaya ihtiyacımız var.