"Casey Maddox, eşine çok az rastladığım ısrarlı bir şiddetle, sanki her şey, hem bizim hem kendi hayatı, içinde bulunduğumuz durumu anlayıp harekete geçmemize bağlıymış gibi yazıyor. Bunun sonucunda sözcükleri, cümleleri ve paragrafları, kitabın tümü alev alıyor. ‘Felsefenin Öldüğü Gün’ çıldıran bir kültürün ateşle, haykırarak ithamı... Ve çok, çok iyi bir roman. Maddox daha ilk sayfa bitmeden boğazıma sarıldı, ilk bölüm bitmeden beni duvara savurdu ve şaşırtıcı sona ulaşana kadar sadece nefes almama izin verdi. Bu romanı okurken gülmekten ve ağlamaktan canınızı yanacak; kimi yerde karakterlere, kimi yerde yazara ama daima kültüre öfkeleneceksiniz. Ve sonunda hepinizi eyleme teşvik edeceğini umuyorum."-Derrick Jensen, Kelimelerden Eski Dil (Dharma Yayınları, 2004)"Casey Maddox, şaşırtıcı eşsizlikte yazımıyla okuru çılgın, şiddet yüklü bir keşif gezisine, her şeyin tehlikeye atıldığı yasak gerçeklikler arazisinde bir yolculuğa çıkarıyor. Felsefenin Öldüğü Gün, bugün adına toplum dediğimiz sürgit felaketin kalbine yürüyen bir roman..."-John Zerzan, Gelecekteki İlkel (Kaos Yayınları, 2000)
Felsefenin öldüğü gün gerçek olduğuna inandığımız her şeyin öldüğü ve gerçekliğin peşine kendi irademizle düşeceğimiz gündür. Var olduğuna inandırıldığımız dayatılmış tüm düşünce sistemlerinin yıkıldığı, yaratıcılığın duyan düşünen ve gerçekten hissedebilen insanın eline geçtiği gün, insanın yaşamak için bir şeylere inanması zorunda oluşunun son bulduğu gündür. Maddox Felsefenin Öldüğü Gün adlı eseriyle bizlere felsefenin varlığını hatırlatırken onu öldürmenin ve yaşatmanın da sadece tek bir insanın elinde olduğunu vurguluyor. Felsefenin Öldüğü Gün, bireyi bireysellikten kurtarıp toplumsallaşmaya iten ve kendi içinde felsefeyle barıştıran okumaya değer yerinde uzun bir süre tek başına kalabilecek bir kitap; en azından biz uygarlıktan kurtulana dek.
Kitabı hala okumaya devam ediyorum.Ama çevirinin beni pek mutlu ettiğini söyleyemem.Kitap hoşuma gitti genel olarak ,orjinal dilde yazılmış nüshasını okuyabilmeyi çok isterdim.Sanırım aldığım keyif daha da artacaktı..
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Felsefenin öldüğü gün gerçek olduğuna inandığımız her şeyin öldüğü ve gerçekliğin peşine kendi irademizle düşeceğimiz gündür. Var olduğuna inandırıldığımız dayatılmış tüm düşünce sistemlerinin yıkıldığı, yaratıcılığın duyan düşünen ve gerçekten hissedebilen insanın eline geçtiği gün, insanın yaşamak için bir şeylere inanması zorunda oluşunun son bulduğu gündür. Maddox Felsefenin Öldüğü Gün adlı eseriyle bizlere felsefenin varlığını hatırlatırken onu öldürmenin ve yaşatmanın da sadece tek bir insanın elinde olduğunu vurguluyor. Felsefenin Öldüğü Gün, bireyi bireysellikten kurtarıp toplumsallaşmaya iten ve kendi içinde felsefeyle barıştıran okumaya değer yerinde uzun bir süre tek başına kalabilecek bir kitap; en azından biz uygarlıktan kurtulana dek.
Kitabı hala okumaya devam ediyorum.Ama çevirinin beni pek mutlu ettiğini söyleyemem.Kitap hoşuma gitti genel olarak ,orjinal dilde yazılmış nüshasını okuyabilmeyi çok isterdim.Sanırım aldığım keyif daha da artacaktı..