Saraybosna’da sıkılan bir mermi milyonlarca bombaya dönüşürken bu ateşin Osmanlı topraklarına da sıçrayacağını herkes biliyordu. insanlık tarihinin karşılaştığı bu ilk büyük yıkımda Devlet-i Aliyye’nin farklı yerlerinde açılan her cephe, Mehmetçiğin kanıyla sulanmış ve şehitlik rütbesi için bir menzil olmuştu. Sarıkamış’ta karların, Filistin’de çöllerin, Çanakkale’de kurşunların üzerinde bir ölüm kalım savaşı veriliyordu.Bir cephe vardı ki o bütün cephelerden farklıydı. 1916’yı 1917’ye bağlayan aylarda Galiçya’da müttefiklerine yardım etmek için Rus’a karşı savaşan Mehmetçikten kimsenin haberi yoktu.Bu kitap, Galiçya’nın neresi olduğunu bilmeden canını Galiçya’da bırakan Mehmetlerin yazılmamış destanını yeniden hatırlamak, yaban elde açılan bir cephede, gurbet topraklarında şehadete kavuşan yiğitleri yad etmek için hazırlandı.
Galiçya soru işaretleriyle dolu bir cephedir. hatta çoğu kişi haritada yerini bile bilmez. neden gittik, nasıl oralara düştük bizi gönderenler bile bilmez. bir gerçek var ki o da Almanlara, Avusturya-Macaristan İmp. yardım için oradaydık. bu kitapta her şeyi olmasa bile bazı şeyleri oldukça iyi kavrıyorsunuz. kitapta hatıralarda mevcut. bana göre mutlaka okunması gereken bir eser.
yazar belgelerden, anılardan ve askeri kayıtlardan faydalanarak gayet ilmi bir çalışma ortaya çıkarmakta oldukça başarılı olmuş. tabi bu bazen kitabı okurken rakamlar arasında insana boğulma hissi verse de genel hatları ile ve galiçya cephesi hakkında yazılmış fazlaca kaynak olmadığı için merak ve öğrenme hissi ile okunan en önemlisi de okuduklarınızın birer tarihi gerçek olduğunu bilerek okumanız bambaşka duygu ve düşüncelere sizleri sürüklemekte.
Bu kitap, Kahraman ecdadımızın belki ilk anda haritada yerini bulamayacağımız, kendilerinin dahi adını duymadıkları topraklarda kendi vatanını savunuyorcasına savaşmalarını anlatıyor. Ancak rakamlar çok fazla yer tutmuş; ayrıntılı ve gereksiz aradaki hatıratlar daha ilgi çekici. Yazarın emeğine sağlık Türk tarihinin karanlık sayfalarından birini gün ışığına çıkarmış.
Birinci Dünya savaşındaki en talihsiz cephemiz Galiçyadır. Mehmetçik Çanakkale , Sarıkamış , Yemen , Filistin gibi cephelerde vatan toprağını savunmak için can verirken Almanların taktik icabı askerimizi çektiği ve hiçbir zaman toprağımız olmayan Polonya’daki bu bölgede 7bin vatan evladını şehit verdik.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
akademık yazılmış
Galiçya soru işaretleriyle dolu bir cephedir. hatta çoğu kişi haritada yerini bile bilmez. neden gittik, nasıl oralara düştük bizi gönderenler bile bilmez. bir gerçek var ki o da Almanlara, Avusturya-Macaristan İmp. yardım için oradaydık. bu kitapta her şeyi olmasa bile bazı şeyleri oldukça iyi kavrıyorsunuz. kitapta hatıralarda mevcut. bana göre mutlaka okunması gereken bir eser.
yazar belgelerden, anılardan ve askeri kayıtlardan faydalanarak gayet ilmi bir çalışma ortaya çıkarmakta oldukça başarılı olmuş. tabi bu bazen kitabı okurken rakamlar arasında insana boğulma hissi verse de genel hatları ile ve galiçya cephesi hakkında yazılmış fazlaca kaynak olmadığı için merak ve öğrenme hissi ile okunan en önemlisi de okuduklarınızın birer tarihi gerçek olduğunu bilerek okumanız bambaşka duygu ve düşüncelere sizleri sürüklemekte.
Bu kitap, Kahraman ecdadımızın belki ilk anda haritada yerini bulamayacağımız, kendilerinin dahi adını duymadıkları topraklarda kendi vatanını savunuyorcasına savaşmalarını anlatıyor. Ancak rakamlar çok fazla yer tutmuş; ayrıntılı ve gereksiz aradaki hatıratlar daha ilgi çekici. Yazarın emeğine sağlık Türk tarihinin karanlık sayfalarından birini gün ışığına çıkarmış.
Birinci Dünya savaşındaki en talihsiz cephemiz Galiçyadır. Mehmetçik Çanakkale , Sarıkamış , Yemen , Filistin gibi cephelerde vatan toprağını savunmak için can verirken Almanların taktik icabı askerimizi çektiği ve hiçbir zaman toprağımız olmayan Polonya’daki bu bölgede 7bin vatan evladını şehit verdik.