Batı’nın politikaları Ortadoğu'da İsrail devleti kurulurken de aynıydı, bugün Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Afrika ve Uzak Asya'da da aynı...Banu Avar bu bölgelerde yer alan 13 ülkede, “Böl ve Yut” şablonuna uygun olarak, halkların nasıl birbirine kırdırıldığını, komşu ülkelerin arasına kamaların nasıl sokulduğunu, “hedefe” ulaşmak için değişmez bir yöntemin, işbirlikçiler aracılığıyla nasıl sahnelendiğini yerinde gördü; bölge insanlarını dinledi ve yaşananları yazıya döktü...Bu kitap, Batılı devlet temsilcilerinin baskısıyla yasaklanan ‘Sınırlar Arasında’ programının son yolculuk notlarından oluşuyor...
Dünya’da en fazla kargalaşaların yaşandığı ve gözyaşının eksik olmadığı coğrafya şüphesiz Ortadoğu coğrafyasıdır. Topraklarında barındırdığı petrol ve türevleri, emperyal devletlerin bu coğrafya üzerindeki iştahlarını kabartmıştır.İnsan hakları, özgürlük adı altında ülkeleri işgal etmeleri,akabinde doğal kaynaklarına el koymaları, halkların yoksulluk içinde yaşamaya mecbur bırakmalarının yegane sebebi petroldür. Öte yandan, Ortadoğu’da bulunan su yolları,emperyal devletler için hayati öneme sahiptir,yeraltı kaynaklarının taşınmasında, su yolları önem arzetmektedir. Su yollarının kontrolü için, savaşı göze alan emperyal devletlerin amacı siyah altındır. Bu kitabı keşke daha önce okusaydım, bu kitapta bilmediğim çok fazla konuyu öğrendim. Bence kitabın kısacık özeti şu olabilir. “Ortadoğu’da petrol olduğu sürece, orada yaşayan halkların göz yaşı eksik olmayacaktır.”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir Banu Avar klasigi. Mukemmeldi.
Lisede- Üniversitede masal kitapları okumak yerine bu tür strateji-politika ve bunları çok iyi analiz eden yazarların kitapları okutulmalı.
Emperyalist devletlerin Ortadoğu’yu nasıl ve neden karıştırdığını anlayabilmek için mutlaka okunmalı.
Banu Avar her kitabı okunmalı hem de mutlaka
Dünya’da en fazla kargalaşaların yaşandığı ve gözyaşının eksik olmadığı coğrafya şüphesiz Ortadoğu coğrafyasıdır. Topraklarında barındırdığı petrol ve türevleri, emperyal devletlerin bu coğrafya üzerindeki iştahlarını kabartmıştır.İnsan hakları, özgürlük adı altında ülkeleri işgal etmeleri,akabinde doğal kaynaklarına el koymaları, halkların yoksulluk içinde yaşamaya mecbur bırakmalarının yegane sebebi petroldür. Öte yandan, Ortadoğu’da bulunan su yolları,emperyal devletler için hayati öneme sahiptir,yeraltı kaynaklarının taşınmasında, su yolları önem arzetmektedir. Su yollarının kontrolü için, savaşı göze alan emperyal devletlerin amacı siyah altındır. Bu kitabı keşke daha önce okusaydım, bu kitapta bilmediğim çok fazla konuyu öğrendim. Bence kitabın kısacık özeti şu olabilir. “Ortadoğu’da petrol olduğu sürece, orada yaşayan halkların göz yaşı eksik olmayacaktır.”