Bu kitap, gerçek bilimsel verilere dayanılarak ve Atatürk’ün “Bilim tercüme ile değil tetkikle” yapılır sözüne uygun olarak;* Tarihsel süreçte sudan kaynaklanan sorunları,* İklimsel değişimlerin nedenlerini,* Bu değişimlerin Türkiye Tarımı, Balıkçılığı, Enerjisi ve Suyu üzerindeki etkilerini,* Tarihte iklimsel değişimlerin neden olduğu önemli savaşları ve göçleri,* İklimsel değişimlerin, yakın geçmişte Türkiye’de ve Dünyada neden olduğu önemli olayları,* İklimsel değişimlerin avantaja dönüştürebilmesi için neler yapılması gerektiğini,* Kyoto Anlaşması’nın ana hedefinin ne olduğunu,* Suyun stratejik önemini,* Su üzerine küresel politikaların etki alanını açıklamak amacıyla yazılmıştır.
Başlangıç için uygun bir kitap. Coğrafya, tarih, ortadoğu hatta diyet meraklılarının dahi okumasında fayda var. Bu kitap, Su ve Su politikaları ile ilgili 5-6 adet daha kitap okumama vesile olmuştur.
Kitaptaki temel tez, “sıcaklık azaldığında kuraklık olur, yükseldiğinde ise çok yağış olur, o yüzden küresel ısınma sebebiyle kuraklık olmayacak, küresel ısınma aslında çok güzel birşey” şeklinde özetlenebilir. Sıcaklık artışının ortalamanın üzerinde gerçekleşiyor olması ve bunun makul derecelerde tutulabilmesi için atılabilecek adımlar fazla küçümsenmiş. Sıcaklık artışında insan kaynaklı etmenlerin payı yok mu sorusu unutulmuş. Aynı şekilde, küresel ısınmanın sebep olacağı krizlerin etkilerinin yıkıcı olabileceği ve bugün insanların yoğun olarak yaşadığı pek çok bölgenin tahliye edilmek zorunda kalacağı da unutulmuş. Ayrıca takdir-i ilahi/takdir-i idari gibi kötü esprilerle bezeli üslup da çok sarmadı. Özetle, orijinal bakışı kafa açmakla beraber, tek taraflı delillerin nonlineer’lik gözardı edilerek çok da ikna edici olmayan şekilde listelenmesiyle oluşturulmuş bir kitap diyebilirim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Başlangıç için uygun bir kitap. Coğrafya, tarih, ortadoğu hatta diyet meraklılarının dahi okumasında fayda var. Bu kitap, Su ve Su politikaları ile ilgili 5-6 adet daha kitap okumama vesile olmuştur.
Kitaptaki temel tez, “sıcaklık azaldığında kuraklık olur, yükseldiğinde ise çok yağış olur, o yüzden küresel ısınma sebebiyle kuraklık olmayacak, küresel ısınma aslında çok güzel birşey” şeklinde özetlenebilir. Sıcaklık artışının ortalamanın üzerinde gerçekleşiyor olması ve bunun makul derecelerde tutulabilmesi için atılabilecek adımlar fazla küçümsenmiş. Sıcaklık artışında insan kaynaklı etmenlerin payı yok mu sorusu unutulmuş. Aynı şekilde, küresel ısınmanın sebep olacağı krizlerin etkilerinin yıkıcı olabileceği ve bugün insanların yoğun olarak yaşadığı pek çok bölgenin tahliye edilmek zorunda kalacağı da unutulmuş. Ayrıca takdir-i ilahi/takdir-i idari gibi kötü esprilerle bezeli üslup da çok sarmadı. Özetle, orijinal bakışı kafa açmakla beraber, tek taraflı delillerin nonlineer’lik gözardı edilerek çok da ikna edici olmayan şekilde listelenmesiyle oluşturulmuş bir kitap diyebilirim.