Koca Sinan, Halit Refiğ'in 1978 yılında kaleme aldığı, ancak teknik ve bürokratik imkânsızlıklar nedeniyle gerçekleşmemiş bir filim tasarımı.Dergâh Yayınları tarafından kitaplaştırılan çalışmada kendini devletine ve dinine adamış, iş ahlâkını düstur edinmiş Mimarbaşı Sinan Ağa; on altıncı yüzyılın toplumsal, siyasal ve ekonomik yapısı içinde karşımıza çıkıyor. Koca Sinan ile birlikte bir İmparatorluğun yapısı, işleyişi, anlayış farklarını da izleyeceksiniz. Göz alıcı ayrıntıları ve titizliğiyle sürükleyici bir metin…
Okuduğum ilk senaryo idi. Bir romanda ya da hikâyede uzun uzadıya yapılabilecek tasvirler yok. Siz planlıyorsunuz her şeyi. Kim oynar bu rolü, hâli, tavrı nasıl olur, siz karar veriyorsunuz.
Mimar Sinan’ı yaşadığı dönem ve eserleriyle anlatan hoş ve sürükleyici bir eser. Aslında bir senaryo olan eseri okuduğunuzda merhum Halit Refiğ’in bu senaryoyu filmleştirememiş olmasına üzülüyorsunuz ki hem de o biçim. “Koca Sinan” sadece Sinan’ı ve dönemini, eserlerini değil, aynı zamanda Sinan’ın yaşadığı bir asırlık döneme de siyasi ve sosyal açılardan da ışık tutuyor. Sinan’ın büyüklüğünün sadece eserlerinden değil, yetiştirdiği ve çalıştırdığı insanların hakkına gösterdiği titizlikten de kaynaklandığını merhum Refiğ, eserinde çarpıcı şekilde belirtmiş. Çekebilseydi acaba nasıl bir Sinan filmi izleyecektik, bilemeyiz; ama merhum Halit Refiğ’in en azından böyle bir senaryo yazması bizim açımızdan bir kazanç. Dönemi merak edenler ve mimarlar muhakkak okumalı. Eskiler ne güzel söylemişler: “İnsan ölür, eseri kalır.”
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Okuduğum ilk senaryo idi. Bir romanda ya da hikâyede uzun uzadıya yapılabilecek tasvirler yok. Siz planlıyorsunuz her şeyi. Kim oynar bu rolü, hâli, tavrı nasıl olur, siz karar veriyorsunuz.
Mimar Sinan’ı yaşadığı dönem ve eserleriyle anlatan hoş ve sürükleyici bir eser. Aslında bir senaryo olan eseri okuduğunuzda merhum Halit Refiğ’in bu senaryoyu filmleştirememiş olmasına üzülüyorsunuz ki hem de o biçim. “Koca Sinan” sadece Sinan’ı ve dönemini, eserlerini değil, aynı zamanda Sinan’ın yaşadığı bir asırlık döneme de siyasi ve sosyal açılardan da ışık tutuyor. Sinan’ın büyüklüğünün sadece eserlerinden değil, yetiştirdiği ve çalıştırdığı insanların hakkına gösterdiği titizlikten de kaynaklandığını merhum Refiğ, eserinde çarpıcı şekilde belirtmiş. Çekebilseydi acaba nasıl bir Sinan filmi izleyecektik, bilemeyiz; ama merhum Halit Refiğ’in en azından böyle bir senaryo yazması bizim açımızdan bir kazanç. Dönemi merak edenler ve mimarlar muhakkak okumalı. Eskiler ne güzel söylemişler: “İnsan ölür, eseri kalır.”