Roman ve hikâyelerinde yaşamın çelişik öğelerini bir araya getiren yazar, tutkunun da insanlar üzerinde yazgı gibi önüne geçilmez bir gücü olduğuna eserlerinde sıkça yer verir. İnsan davranışlarını dikkatle gözlemleyen ve özenle işleyen Alphonse Daudet, Fransa’nın güneyindeki yaşamı ve insanları duygulu bir alaycılıkla anlatmıştır. 1871 yılında gönüllü olarak katıldığı Fransız-Alman savaşı sanatçıyı büyük ölçüde etkilemiştir. Bu etki Pazartesi Hikâyeleri’nde gerçek, hayal, alay, sevecenlik ve kaygının iç içe geçtiği şiir yüklü bir üslupla metne yansımıştır.
Kitap iki kısımdan oluşup içerisinde 42 öykü barındırıyor. İlk kısım Fransa-Prusya(Almanya) Savaşı’ndan öyküler sunuyor. İkinci kısmı daha çok sevdim. Savaştan uzak, güzel hikayeler var. Öykü seviyorsanız okuyabilirsiniz
İyi bir eser lakin bazıları için okuması zor olabilir. Şiirsel anlatım bazıları için bazıları için sıkıcı olabilse de bence güçlü bir anlatıma sahip. Eğlenceli öykülerle iyi vakit geçirebilirsiniz…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitap iki kısımdan oluşup içerisinde 42 öykü barındırıyor. İlk kısım Fransa-Prusya(Almanya) Savaşı’ndan öyküler sunuyor. İkinci kısmı daha çok sevdim. Savaştan uzak, güzel hikayeler var. Öykü seviyorsanız okuyabilirsiniz
pazartesi sendromundan kurtulmak için her pazartesi bu sıcacık öyküleri okumak lazım. Duygulu anlatımlar, sıcak dünyalar…
kitabın içinde en beğendiğim satılık ev adlı hikaye oldu.
Alaycı dil sıkı bir düzen eleştirisi aslında.
İyi bir eser lakin bazıları için okuması zor olabilir. Şiirsel anlatım bazıları için bazıları için sıkıcı olabilse de bence güçlü bir anlatıma sahip. Eğlenceli öykülerle iyi vakit geçirebilirsiniz…