“Unutacağımız hiçbir şey kalmayana dek her şeyi unutabilsek tanrıyla karşılaşacağız ama oraya kadar unutmayı beceremiyoruz bir türlü...” demiştim. “İnsan iniyor aşağı, ama bir noktada soluksuz kalıp yukarı sıçrıyor,” demişti, “unuttuğun kadarı bile fazla bana kalırsa, boş laflar ediyorsun...”“Her şey geçmişte gömülü, başlangıçta” diyorum ben. Şeref, “Sırlarımız gelecekte çözülecek ama” dediğinde de soluğumun açıldığını hissediyorum. Söyleyecek olsam, “Benim öyle seni rahatlatmayı düşünerek böyle konuştuğumu sanıp kendini yanıltma,” der, “unuta unuta in aşağı sen... Madem anılar bizim atıklarımızmış, unutmanın sonuna var, anlarsın... Tanrı senin yüzüne bakıyor muymuş? Her şeyin başına dönmek isteyen nedir biliyor musun, akıl ister bunu... Aklı da kendi haline bırakmamak gerekir, aptalca işlere kalkışır çünkü...”
Öneri sebebiyle büyüm merakla aldığım ama olaylar içerisinde pek anlayamadığım bir eser bir defa dha okumak için rafa kaldırdım yine aynı merakla okuyacağımı düşünüyorum
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yapıtın felsefik bir alt metni var. Üzerine uzun uzuun düşüneceğiniz bazı cümlelerle karşılaşmak mümkün. Ben sevdim.
Maalesef ki okumaya başlayıp bıraktığım nadir bir kitap. Sarmadı doğrusu.
Latife Tekin’in en güzel eserlerinden biri. Tavsiye ederim.
Öneri sebebiyle büyüm merakla aldığım ama olaylar içerisinde pek anlayamadığım bir eser bir defa dha okumak için rafa kaldırdım yine aynı merakla okuyacağımı düşünüyorum
Uzun zamandır okumak istediğim, bir ara satışta olmadığından ötürü alamamıştım. Okumalı okutmalı