Tanpınar’ın edebiyatımızdaki büyüsü, eskiyle yeni arasında hem yaratıcı hem yok edici gerilimi, bir rüya diliyle anlatabilmiş olmasında yatar. Bu çalışma Tanpınar’ın, eski-yeni, gelenek, kimlik, zaman, müzik, ölüm, hayat, medeniyet, kültür gibi konulardaki düşüncelerini daha önce hiç yapılmamış genişlikte karşılaştırmalı okumalar yoluyla ele alıyor. Mehmet Aydın, Tanpınar düşüncesinin kılcal damarlarında, bir halkın dünyadaki varlığına ve ne'liğine ilişkin derin trajedilere sahip kimlik sorunlarını deşiyor. Mehmet Aydın, hem doğudan hem batıdan sayısız düşünür ve yazarın söyledikleriyle Tanpınar düşüncesinin yol haritasını önümüze seriyor. Malraux, Heidegger, Burke, Tocqueville, Valéry, Paz, Hegel, Said, Patočka, Husserl, Unamuno, Habermas, Dostoyevski, Elias, Bergson, Proust, Weber, Comte, Sâdık Hidâyet, Beşir Fuat, Yahya Kemal, Kemal Tahir, Oğuz Atay ve Orhan Pamuk'la Tanpınar'a bakmak… “Doğu ve batı bizi aynı anda iki millet haline getirmişti.” Tanpınar, bu fikri hep taşıdı içinde. Bir birey olarak kendisinin de, içinde yaşadığı toplumun da zamana yayılan iç daralmasında bu olguyu görüyordu… Maziye tutkuludur Tanpınar, ama belki ondan da çok geleceğe…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tanpınar üzerine oldukça derinlikli yazılar var. Eleştirel bir kitap…
Tanpınarı daha iyi tanımak için okuduğum faydası olduğunu düşündüğüm bir kitap
Tanpınar’ı anlamak için güzel bir eser. Özellikle Tanpına’da zaman kavramı iyi açıklanmış.
Açıkçası iddialı bir kitap ama geçmiş tecrübeler bu tür kitapların başarısızlık kat sayısının yüksek olduğunu gösteriyor.
Marcel Proust’nun Kayıp zamanın izinde çalışmasını hatırlatıyor. Tanpınarı anlama yolunda okunabilecek bir çalışma.