Etnografik birikim, modern devlet kurumlarına sahip olmayan toplumların sanıldığı gibi bir anarşi içerisinde olmadıklarını ve incelikle örülmüş bir düzenlilik halini kendine özgü yol ve yöntemlerle sürdürdükleri ortaya koymuştur. Polislerin, yargıçların ve gardiyanların olmadığı bir yerde düzenin ve barışın nasıl olup da sağlanabildiği, insanların neden "birbirlerini yemedikleri" antropologların baştan beri üzerinde bir hayli kafa yordukları bir konu olmuş ve toplumsal düzen ile yasa ilişkisini, ortaya çıkan anlaşmazlıkların nasıl çözüme kavuşturulduğuna bakarak anlamaya çalışmışlardır.
Yazılı kanunları olmayan toplumları düzensiz, anarşik, yönetimsiz sanmanın ne kadar yanlış olduğunu ortaya seriyor. Aslında ilkel olarak ifade ettiğimiz toplumların, yazılı olmayan kurallarla bile ne kadar düzen ve barış içinde yaşabildiğini bize göstererek, ‘ilkel’ olmakla itham ettiğimiz toplumların toplumsal olarak nasıl üstün olduğunu gösteriyor.
çevirisi gerçekten ehil olmayan birisinin elinden çıkmış. cümle arası kopukluklar yaşanıyor. bunun dışında alanında gayet güzel bir eser, zaten çok fazla yok. her hukukçuya tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Yazılı kanunları olmayan toplumları düzensiz, anarşik, yönetimsiz sanmanın ne kadar yanlış olduğunu ortaya seriyor. Aslında ilkel olarak ifade ettiğimiz toplumların, yazılı olmayan kurallarla bile ne kadar düzen ve barış içinde yaşabildiğini bize göstererek, ‘ilkel’ olmakla itham ettiğimiz toplumların toplumsal olarak nasıl üstün olduğunu gösteriyor.
çevirisi gerçekten ehil olmayan birisinin elinden çıkmış. cümle arası kopukluklar yaşanıyor. bunun dışında alanında gayet güzel bir eser, zaten çok fazla yok. her hukukçuya tavsiye ederim.