İstanbul’da ya da Erzurum’da, Hatay’da ya da Muğla’da, belediye otobüslerinde balık istifi yolculuk eden insanlar. Otobüsün arkasında, en beyefendi haliyle dikilen orta yaşlı bir adam. Sıradan bir emekli. İşine giden bir kadın. Dudakları sürekli kıpırdayan bir altıncı sınıf öğrencisi. Bir şemsiye satıcısı. Eli kolu sürekli oynayan, yakası paçası dağılmış bir adam. İçlerinden biri çocuğunu öldürmüş olabilir mi? Sübyancılıkla suçlanmış… Kocasının tecavüzüne uğramış… Şoföre uzatılsın diye verilen akbilleri cebine indirmiş…
Taş Uykusu, köksüzleşerek kurumaya yüz tutan edebiyatımızı, elinden tutup yeniden toprağına, kalabalıkların arasına çekiyor. Aslı Tohumcu, bir belediye otobüsünde birlikte yolculuk etmek zorunda kalan insanların zihninden geçenleri okuyarak, günümüz Türkiye’sinin şiddet yüklü yüzünü hüzünlü bir fotoğraf karesine çeviriyor.
Taş Uykusu, edebiyatımızın hapsedildiği fanusun küçük bir dokunuşla paramparça olacağının işaret fişeği olabilecek romanlardan biri…
Aslı Tohumcu’nun okuduğum ilk ve son kitabı oldu. Sırf yarım bırakmamak için okudum. Belki de yazar ile tanışmak için yanlış kitabını seçtim. Hoş başka kitabı var mı bilmiyorum. Bitince koşarak uzaklaştım, hiç araştırmadım.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Aslında konusu enteresan ama sıkıcı bir üslubu var.
Aslı Tohumcu’nun okuduğum ilk ve son kitabı oldu. Sırf yarım bırakmamak için okudum. Belki de yazar ile tanışmak için yanlış kitabını seçtim. Hoş başka kitabı var mı bilmiyorum. Bitince koşarak uzaklaştım, hiç araştırmadım.
çok karamsar bakılmış insanlara. bitmesi için elimden geleni yaptım.
Aslı Tohumcu bana göre önemli bir yazar ve nasip olursa her çıkan kitabını alıp okuyacağım.. muhteşem bir üslubu var yazarın..
Okumaya başlayıpta yarım bıraktığım çok nadir kitap vardır. bu kitapta onlardan biri…:)