Laín Entralgo’nun “İspanyol bilincinin ve kişiliğinin uyanışı” biçiminde nitelediği “98 Kuşağı” yazarlarından Miguel de Unamuno (1864-1936) Madrid Complutense Üniversitesi’nde felsefe doktorasını tamamladıktan sonra atandığı Salamanca Üniversitesi’nde ders verirken bir yandan da deneme ve makalelerini yayımlamaya başladı. Yönetim karşıtı yazıları yüzünden işine son verildi ve Fuerteventura Adası’na sürüldü. Ancak 1931’de Cumhuriyet’in kuruluşuyla aynı üniversiteye rektör olarak atandı.Unamuno’ya göre makineleşme insanı kişiliksizleştirmiştir, teknolojinin girmediği bir evren arar; uygarlığa karşıdır. İç konuşmaları James Joyce’dan daha önce kullanmıştır.Kimi zaman da kişiler, yazar ve okuyucu karşılıklı konuşur ve tartışırlar. Unamuno roman bilimselliği ile alay eder, yazınsal yapıtların yazarın belli başlı önsezilerini açıklamak için birer araç olduklarını ileri sürer. Kimi yapıtlarında ölümsüzlük özlemi ağır basar, kimi zaman Tanrı’ya başkaldırır, kimi zaman da yazgıya boyun eğer. Tüm eserlerinde zengin ve özenli bir dil kullanır; kaba, çirkin sözcükleri ancak deli dolu kişilerine söyleterek kusursuz bir denge tutturmuştur.
Kitabın ilk sayfalarından itibaren bu adam ne demeye çalışıyor diye düşünmeden edemiyorsunuz. Yazarın özgün veya tuhaf diyebileceğiniz bir tarzı var… öyküleri okuduğunuzda asil ve zengin bir aileden olmak, eğitimli olmak, insanoğlunun açgözlülüklerini, hırslarını, bencilliklerini engelleyecek erdem ve ahlakı kazandırmaya yetmediğini bilakis yeri geldiğinde bunların altına saklanarak neler yaptıklarını, nasıl filmler çevirdiklerini görecek ve arkadaşlık ve aile içi ilişkilerini farklı bir açıdan okuyacaksın…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Modern Klasikler serisini tamamlamak adına aldım, umuyorum ki serideki diğer eserler gibi belirli bir seviyeye sahiptir
Güzel bir klasik size hoş vakit geçirtir.
Kitabın ilk sayfalarından itibaren bu adam ne demeye çalışıyor diye düşünmeden edemiyorsunuz. Yazarın özgün veya tuhaf diyebileceğiniz bir tarzı var… öyküleri okuduğunuzda asil ve zengin bir aileden olmak, eğitimli olmak, insanoğlunun açgözlülüklerini, hırslarını, bencilliklerini engelleyecek erdem ve ahlakı kazandırmaya yetmediğini bilakis yeri geldiğinde bunların altına saklanarak neler yaptıklarını, nasıl filmler çevirdiklerini görecek ve arkadaşlık ve aile içi ilişkilerini farklı bir açıdan okuyacaksın…
Zweig’dan sonra Gogol’dan sonra okudum. Ben açıkçası pek beğenemedim. Yarım kalmasın diye okudum.
Umarım klasik güzel hikayeler okumak istersiniz. Cildi çok güzel ve baskısı harika bir kitap.