Otoriter Rejimler, Seçimsel Demokrasiler ve Türkiye
Tanıtım Bülteni
Profesör Ergun Özbudun, bu kitabında, çağdaş siyaset biliminin önemli konularından olan otoriter rejimleri ve seçimsel demokrasileri teorik ve karşılaştırmalı açıdan inceledikten sonra, bu kavramları Türk siyasal hayatı açısından ele almaktadır. Türkiye’nin hayli uzun yaşadığı tek-partili otoriter rejim dönemini; tek-parti rejiminin oluşumu ve pekişmesi (1923-1931) ve rejimin otoriter niteliğinin güçlenmesi (1931-1945) olarak iki alt-döneme ayıran yazar, demokrasiye geçiş sürecini (1945-1950) bu rejimin kendisine özgü nitelikleri açısından incelemektedir. Kitabın ana temalarından biri de çok-partili hayata geçilmesiyle oluşan siyasal rejimin, pekişmiş bir liberal demokrasiye değil, ancak bir seçimsel demokrasi türüne uygun düştüğüdür. Kitabın, Ortadoğu’daki güncel siyasal gelişmelere ışık tutabilecek bir yönü de, Müslüman çoğunluklu ülkelerdeki, özellikle Arap ülkelerindeki demokrasi ve otoritarizm sorunlarına genişçe bir yer ayrılmış olmasıdır.
Otoriter rejimler ve bunların alt türleri, seçimsel otoriter rejimler, İslamiyet ve Ortadoğu ülkeleri ile Türkiye’nin ele alındığı kıymetli bir eser. İlk bölümler teorik ağırlıklı olması nedeniyle sıkıcı olsa da ilerleyen bölümler daha ilgi çekici. Türkiye’ye münhasır son iki bölüm ise son derece akıcı olup otoriter rejimler ve seçimsel demokrasiler bağlamında Türkiye’nin durumu son derece nesnel bir şekilde ele alınmıştır. Otoriter rejimden seçimsel demokrasiye evrilen Türkiye’nin durumu 2011 yılı itibariyle ortaya konulmuştur. 2017 Anayasa değişikliği ve yaklaşık son on yıla ait geriye gidişleri içermeyen eser, yeni durum çerçevesinde ele alındığında daha ufuk açıcı olacaktır.
son on yılda dünyada demokrasi konjonktürel bir daralma geçirmektedir bu bağlamda artan plebisiter diktatörlükler, seçimsel otoriterliklere ilişkin Özbudun özgün bir değerlendirme ortaya koymuştur. Demokrasi ile diktatörlük arasında salınım gösteren yönetim biçimlerini daha iyi anlayabilmek için okunmasını şiddetle tavsiye ederim.
Anayasa denince ülkemizde ilk akla gelen ender kişilerden Ergun hoca. Ülkemizin siyasi süreçlerini tarihsel aralıklarla incelemiş ve yanlışları göz önüne sererek doğruyu işaret etmiş. Bilhassa islam ülkelerindeki yanlış algı ve kötü örneklere yapılan eleştiri cesur bir yaklaşım. Bizim ülkemiz içinde yapılan demokrasi çeşitlemesi algıları zorluyor ve güzel bir yol gösteriyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Otoriter rejimler ve bunların alt türleri, seçimsel otoriter rejimler, İslamiyet ve Ortadoğu ülkeleri ile Türkiye’nin ele alındığı kıymetli bir eser. İlk bölümler teorik ağırlıklı olması nedeniyle sıkıcı olsa da ilerleyen bölümler daha ilgi çekici. Türkiye’ye münhasır son iki bölüm ise son derece akıcı olup otoriter rejimler ve seçimsel demokrasiler bağlamında Türkiye’nin durumu son derece nesnel bir şekilde ele alınmıştır. Otoriter rejimden seçimsel demokrasiye evrilen Türkiye’nin durumu 2011 yılı itibariyle ortaya konulmuştur. 2017 Anayasa değişikliği ve yaklaşık son on yıla ait geriye gidişleri içermeyen eser, yeni durum çerçevesinde ele alındığında daha ufuk açıcı olacaktır.
son on yılda dünyada demokrasi konjonktürel bir daralma geçirmektedir bu bağlamda artan plebisiter diktatörlükler, seçimsel otoriterliklere ilişkin Özbudun özgün bir değerlendirme ortaya koymuştur. Demokrasi ile diktatörlük arasında salınım gösteren yönetim biçimlerini daha iyi anlayabilmek için okunmasını şiddetle tavsiye ederim.
Anayasa denince ülkemizde ilk akla gelen ender kişilerden Ergun hoca. Ülkemizin siyasi süreçlerini tarihsel aralıklarla incelemiş ve yanlışları göz önüne sererek doğruyu işaret etmiş. Bilhassa islam ülkelerindeki yanlış algı ve kötü örneklere yapılan eleştiri cesur bir yaklaşım. Bizim ülkemiz içinde yapılan demokrasi çeşitlemesi algıları zorluyor ve güzel bir yol gösteriyor.
her ne kadar özel bir üni hocasından çıkmış olsa da..politika ile ilgilenenler için iyi bir kitap
hkuk prof anayasa calışmalarından sonra okuyup takıp ettıgım bır hukukcudur