Murat’a ne olduysa, Çiğdem’i hasta yatağında, kansere yenik düşmüş haliyle gördüğünde oldu. O sahne, yaşadıkları romantik aşk filminin koptuğu andı. Apar topar kaçmıştı oradan. Ama o, herkesin sandığı gibi, hasta bir kızla hayatı paylaşmaktan kaçmamıştı. Orada yatan kızın hasta ya da sağlıklı olması, güzel ya da çirkin olması değildi Murat’ın her şeyden vazgeçmesinin nedeni. Bunu kendine itiraf etmişti defalarca; evet, Çiğdem’i o halde görmek kendisini çok etkilemişti gerçekten de fakat birlikte kurguladıkları ortak gelecekleriyle ilgili kararını değiştirecek kadar değil. Herkesin –çeşitli ön yargılarla- ıskaladığı asıl gerçekse; orada yatan kızın Murat’ın aşık olduğu kız olmamasıydı. O başka biriydi… Üzerine kanserin gölgesinin düştüğü biri! Aşık olduğu yüz o yüz değildi. Murat’ın ta içine kadar hayran hayran baktığı gözler, o gözler değildi. O kız başka bir kızdı ve Murat işte bu yeni kızdan kaçmıştı aslında; biricik aşkı Çiğdem’den değil...
Çok yanımızda olan birisinin ciddi bir hastalık(kanser) geçirmesi bizi nasıl psikolojik merhalelere sokar? Kitapta genel olarak bu psikoloji işlenmiş. Bir hayatın küçük bir semptom sonrasında ne kadar değişebileceği tıbbi terimler kullanılarak ( ki yazarımzın aynı zamanda bir genel cerrahdır.) iç tahliller yapılarak anlatılmış. Kanser psikoljisini anlamak için okunabilecek bir kitap.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Çok yanımızda olan birisinin ciddi bir hastalık(kanser) geçirmesi bizi nasıl psikolojik merhalelere sokar? Kitapta genel olarak bu psikoloji işlenmiş. Bir hayatın küçük bir semptom sonrasında ne kadar değişebileceği tıbbi terimler kullanılarak ( ki yazarımzın aynı zamanda bir genel cerrahdır.) iç tahliller yapılarak anlatılmış. Kanser psikoljisini anlamak için okunabilecek bir kitap.