Mikail’in kanatlarında, Selahaddin’in bakışında kalan ortak kalbimizin acıya yaslanan cam içi/dışı öyküleri. Camın ortasındaki bize kışkırtılarak gösterilen ve aslını görmek istemediğimiz acının, diri gerçekliğin öfkeli satırları. İçimize eğen, içimizi kanatan, yakan Türkiye ve İslam coğrafyası fotoğrafları. Üstelik Türk öykücülüğünü modernist-postmodernist hizadan yapı olarak kaydıran yeni ve zorlu biçimler içinde şaşırtıcı. Hızlı efektlerle bilincin ve gerçekliğin patlamasına bağlanıp simülasyonagirmeme kararında bir biçim. “Keşke bu son olsaydı ey sevgili okur!” diyen öyküler, kılıç, hançer, bıçak, yangın, bomba imgelerine yaslandığı kadar dile de anlattığının dehşetengiz suretiyle yeni yükler getiriyor.
mürekkep her biri cemal şakar ustalığının eseri olan hikayelerle dolu.önce vatan ve bir tip hikayeleri yeni bir üslup ve yöntem denemesi olmuş.hiç yadırgamadığım cemal şakar sürprizi bunlar.önce vatan hakikaten çok farklı.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
çok farklı öykü biçimleri kullanılmış
Elimden ve not defterimden düşüremediğim bir eser
mürekkep her biri cemal şakar ustalığının eseri olan hikayelerle dolu.önce vatan ve bir tip hikayeleri yeni bir üslup ve yöntem denemesi olmuş.hiç yadırgamadığım cemal şakar sürprizi bunlar.önce vatan hakikaten çok farklı.