Ne gariptir ki, imparatorluğun çöküşünün ilk izlerini görmesi, ihtiyarlığı andırır endişeli bir sıkıntıyı ilk hissedişi de Sultan'ın dönüşüne rast geliyordu, belki de eski karısı geri gelmese imparatorluğun çöküntüsünü bu kadar çabuk görmeyecekti. Sabaha kadar, uzun gecelik entarisiyle konağın içinde dolaşmış, biraz serinleyebilmek için bahçeye çıkmış ve acının da çeşit çeşit olduğunu keşfetmişti; terk edilmekle özlemek başka başka acılar yaratıyordu. Kaybetmenin acısıyla kavuşamamanın acısı birbirine benzemiyordu; karısı kendisini terk ettiğinde onu bir daha göremeyecek olmanın kederine, kırılan gururunun ve kendisini alaycı bakışlarla süzen gözlerin yarattığı aşağılanmışlık duygusu da karışmıştı. Şimdi özlerken ise ıstırap çırılçıplak ve katışıksızdı, bu nedenle de daha sarsıcı; tek tesellisi bunun ilk acı kadar uzun sürmeyeceğini bilmekti. "Eğer seversen, hissediyorsun," demişti Osman'a, bunu öyle bir söylemişti ki, Osman anlamıştı ne demek istediğini; gerçek bir sevginin hiç bitmediğini, hiç ölmediğini, azalsa da hiç yok olmadığını Osman bu tuhaf, bu manasız cümleden öğrenmişti. Aynı acıyı babasından bir miras gibi tevarüs eden Hikmet Bey ise, ölmeden önce, hatıratına, biraz da edip arkadaşlarının etkisiyle daha edebi yazmıştı bu konudaki duygusunu: "Hakiki aşk kılıç yarası gibidir, yara kapansa da izi mutlaka kalır."
Ahmet Altan’dan son derece akıcı bir dille yazılmış bir dönem romanı. Osmanlı İmparatorluğunun demokratikleşme sıkıntıları içerisinde geçirdiği son 50 yılında geçen karmaşık bir aşk hikayesi
kılıç yarası gibi,isyan günlerinde aşk iki kitap osmanlının son dönemlerinde asker,siyaset ve din üçgenini çok güzel anlatıyor. Kitabı okurken bu toprakların kaderinin zaman değişse bile değişmediğini çok akıcı bir dille anlatıyor
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabı beğendim ama cinselliğin bu kadar ön plana çıkması bence rahatsız edici.
Ahmet Alatanın Okunması gereken kitabı
Ahmet Altan’dan son derece akıcı bir dille yazılmış bir dönem romanı. Osmanlı İmparatorluğunun demokratikleşme sıkıntıları içerisinde geçirdiği son 50 yılında geçen karmaşık bir aşk hikayesi
kılıç yarası gibi,isyan günlerinde aşk iki kitap osmanlının son dönemlerinde asker,siyaset ve din üçgenini çok güzel anlatıyor. Kitabı okurken bu toprakların kaderinin zaman değişse bile değişmediğini çok akıcı bir dille anlatıyor
Kitabın bütün güzelliğine ve mükemmel anlatımına rağmen Ahmet Altan şu cinsel fantezilerden neden vazgeçemez anlamak çok zor.