Bizim kuşağın solcuları için "Öbür Türkler" zaten bir tabuydu. Bu satırların yazarı gibi sosyal demokrat inanca sahip olanlar, "Yurtta sulh, cihanda sulh" felsefesine yürekten bağlıydı. Ne var ki bu tablo kafamızdaki duvarlar Berlin'dekiyle birlikte yıkıldığında da nedense pek değişmedi.
Değerli kitap dostları ben bu kitabı okuyunca adeta şaşkına döndüm. Tarihi olaylara bile ideolojik yaklaşım ancak bu kadar olabilir. Yazar zaten Türkiye dışındaki Türkler’e “öbür” diyerek niyetini ortaya koyuyor. Tarihi konularda kitap yazmaya kalkışan birisinin olaylara objektif bakabilmesi lazım. Tarihi hakikatler ideolojik düşüncelere göre yazılamaz. Bu zihniyet, milliyetçilerin Türkiye dışındaki Türkler’e ilgi göstermesini de kabul edemiyor. Böyle düşünen bir yazar, Atatürk’ün Türk Dünyası ile ilgili görüşlerini de kitabına nasıl koymuş, doğrusu anlayamadım. (Kitabın giriş bölümünde, Atatürk’ün Türk Dünyası ile ilgili müthiş tespitleri var) Çünkü Atatürk’ün düşünceleri ile yazarın düşünceleri hiç uyuşmuyor. Türkiye dışındaki Türklerin ve Türkiye ile olan bağlantılarının ele alındığı kitaptaki bilgilerin son derece sığ olduğunu düşünüyorum.
Kitap, Kafkasya’daki Türklerin bağımsızlık mücadelelerini ve bu mücadeleler sırasında Türkiye’nin bu devletlere karşı aldığı tutumu tarih sırasına göre anlatmasından oluşmaktadır. Kitap üç ana kısımda yazılmıştır. Bunlar; Cumhuriyetin kuruluş yılları ve sonraları, İkinci Dünya Savaşı yılları ve 1980 den günümüze kadar olan zamanı anlatan bölümlerdir. Yazar her bölümde kendine bir kahraman seçerek olayların nasıl geliştiği konusunda yazıya akıcılık ve sadelik kazandırmak istemiş, gösterdiği kaynaklarla yazısının gerçekçilik yönünü desteklemek istemiştir.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Değerli kitap dostları ben bu kitabı okuyunca adeta şaşkına döndüm. Tarihi olaylara bile ideolojik yaklaşım ancak bu kadar olabilir. Yazar zaten Türkiye dışındaki Türkler’e “öbür” diyerek niyetini ortaya koyuyor. Tarihi konularda kitap yazmaya kalkışan birisinin olaylara objektif bakabilmesi lazım. Tarihi hakikatler ideolojik düşüncelere göre yazılamaz. Bu zihniyet, milliyetçilerin Türkiye dışındaki Türkler’e ilgi göstermesini de kabul edemiyor. Böyle düşünen bir yazar, Atatürk’ün Türk Dünyası ile ilgili görüşlerini de kitabına nasıl koymuş, doğrusu anlayamadım. (Kitabın giriş bölümünde, Atatürk’ün Türk Dünyası ile ilgili müthiş tespitleri var) Çünkü Atatürk’ün düşünceleri ile yazarın düşünceleri hiç uyuşmuyor. Türkiye dışındaki Türklerin ve Türkiye ile olan bağlantılarının ele alındığı kitaptaki bilgilerin son derece sığ olduğunu düşünüyorum.
Kitap, Kafkasya’daki Türklerin bağımsızlık mücadelelerini ve bu mücadeleler sırasında Türkiye’nin bu devletlere karşı aldığı tutumu tarih sırasına göre anlatmasından oluşmaktadır. Kitap üç ana kısımda yazılmıştır. Bunlar; Cumhuriyetin kuruluş yılları ve sonraları, İkinci Dünya Savaşı yılları ve 1980 den günümüze kadar olan zamanı anlatan bölümlerdir. Yazar her bölümde kendine bir kahraman seçerek olayların nasıl geliştiği konusunda yazıya akıcılık ve sadelik kazandırmak istemiş, gösterdiği kaynaklarla yazısının gerçekçilik yönünü desteklemek istemiştir.