Tarihin bütün dönemlerinde siyasal ve toplumsal zorbalıklar gizlilik ve antidemokratik yöntemlerden kaynak almışlardı. İnsanın doğasında var olan yaşam karşıtı ve sevgiye zıt güdüler ise sanal bir gelecekte gerçekleşecek mutluluk imgeleriyle beslenirler. Nitekim insan yaşamını karartan her türlü yönetim biçimi, bu eğilimleri yüceltmekle kendi geleceğini güvence altına almayı denemiştir.İşte bunun içindir ki; gizlilik ile devlet otoritesinin yetkin bir birleşimi durumunda olan Hasan Sabbah yönetimi; bağnazlığın olduğu kadar zorbalığın da en katı örneklerinden birini oluşturmuştu. Bunun giderek vahşi bir teröre ulaşması ise önlenemezdi.Alamut Kalesi’nin en göz alıcı kulesinde, kendisine ayrılmış görkemli konutunda, müritlerinin tapınışları içinde yaşayan Hasan Sabbah; basit bir maceracı değildi. Kurduğu örgüt, yürüttüğü eylemler ile bilgi ve eğitim düzeyi hakkında bize gelen haberler, onun deha sahibi bir kimse olduğuna tanıklık etmektedir. Ancak şimdi, kendisinde her şeye gücü yeten bir tanrısallığın otorite ve varlığını duyumsamış olup olmadığını bilebilecek durumda değiliz. Eğer o da müritleri gibi kendisinin tanrısallığına inanmışsa, kuşkusuz ki büyük bir yanılsama içinde bulunuyordu. Eğer bu inanca gülüp geçmiş ise, o zaman da düşünce ve eylemlerinin ancak ahlak açısından değerlendirilmesi gerekeceği tartışılamaz.İncelenen bütün bu olguların tarihte bıraktığı izlenim ise; Horatius’un ünlü mısralarında yinelenen; “Bir yanılgının başka bir yanılgıyla düzeltilemeyeceği” gerçeğidir: “İn vitimducitcumpaefuga.”
Kitabın adı “İslam tarihinden, Alamut terörüne” gibi bir şey olsaydı bence daha mantıklı olurdı; çünkü kitap içerik olarak Hz. Muhammed’in ölümünden sonraki süreçden başlayıp Hassan Sabbaha geliyor. Hatta belli bir yerde kendinizi Yünan miti okurken buluyorsunuz.
İçinde çok güzel, değişik ve öğretici bilgiler olmasına rağmen kitabın adıyla içeriğinin tam da uyuşmaması oyutucuyu birazcık sıkıyor.
Kitap Hasan Sabbah’a çok az yer vermekte.Konu bütünlüğü biraz dağınık.Okurken sıkıldığım yerler oldu.Ama genel anlamda degerlendirmek gerekirse,çok fazla bilgi sahibi olunacak bir kitap.Alamut ve Hassan Sabbah ile beraber Islâm tarihini ve dinler hakkında da bilgi sahibi olmanızı sağlar.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Alamutu defalarca birisi olarak , bunuda aldım okudum ama pişman olmadım anlatımı ile güzeldi…
Kitabın adı “İslam tarihinden, Alamut terörüne” gibi bir şey olsaydı bence daha mantıklı olurdı; çünkü kitap içerik olarak Hz. Muhammed’in ölümünden sonraki süreçden başlayıp Hassan Sabbaha geliyor. Hatta belli bir yerde kendinizi Yünan miti okurken buluyorsunuz.
İçinde çok güzel, değişik ve öğretici bilgiler olmasına rağmen kitabın adıyla içeriğinin tam da uyuşmaması oyutucuyu birazcık sıkıyor.
Araştırdıklarım arasında gördüğüm, Hasan Sabbah ile ilgili en düzgün kitap bu diyebilirim.
Kitap Hasan Sabbah’a çok az yer vermekte.Konu bütünlüğü biraz dağınık.Okurken sıkıldığım yerler oldu.Ama genel anlamda degerlendirmek gerekirse,çok fazla bilgi sahibi olunacak bir kitap.Alamut ve Hassan Sabbah ile beraber Islâm tarihini ve dinler hakkında da bilgi sahibi olmanızı sağlar.
Okumayı sevenler sıkılmadan okur…