Bu çalışma günümüz toplumlarının en önemli yönünü oluşturan tüketim olgusuna odaklanmaktadır. Küreselleşme süreciyle beraber sermayenin siyaseten ayrılması, tüketim odaklı yeni bir dünya düzeninin kurulmasını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda bireyin varoluşsal kaygılarını ve kimlik temelli taleplerini tüketim aracılığıyla giderdiği yeni bir dönemin kapılarını da aralamıştır. Bu dönemin en ayırıcı özelliği, toplumların her geçen gün daha fazla tüketime yönelmeleridir. Zira günümüz tüketim merkezli yaşam biçimine hayat veren kapitalist sistem, sahte ihtiyaçlar yaratmak suretiyle aşırı savurganlığı ve tüketimciliği özendirmeye, tüketim ediminin kendisini toplumsal bir ayrıcalık ve prestij konusu yaparak onu adeta kutsallaştırmaya çalışmaktadır. Ultra kapitalizmin, tüketimin yaygınlaşmasıyla sınıfsal çatışmaların azalacağı ve herkesin mutlu olacağı savının ise artık hiçbir değeri kalmamıştır..
Sıradan bir tüketici iseniz bu kitabı okumalısınız. Acaba fazla mı ileri gidiyorum diye düşündüğünüz oluyorsa, kendinizi sorguya çekmek için bu kitabı mutlaka okumalısınız…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
akademik dil oluşturma adına zorlama kelimelerden oluşan ve uzatıldıkça uzatılan cümleler okuma hevesini kırıyor.
Sıradan bir tüketici iseniz bu kitabı okumalısınız. Acaba fazla mı ileri gidiyorum diye düşündüğünüz oluyorsa, kendinizi sorguya çekmek için bu kitabı mutlaka okumalısınız…
Çok akıcı değil. Yarım kalirsa tekrar başlamak zor olabilir.
Yazarın tez çalışması sanırım o yüzden çok akıcı değil ama içerik olarak iyi hazırlanmış bir kitap.