Yasada, anayasanın cebir yolu ile değiştirilmesi şartı vardır. Ama anayasayı değiştirme eylemi siyasal iktidardan geliyorsa, başka cebir yolu aramaya gerek yoktur. Ceza Yasasının koruduğu, Anayasa’nın sadece biçimsel kuralları değil, siyasal ve ideolojik karakteridir. Bu karakterin değiştirilmesi, anayasayı ihlal suçudur. Bu değişikliğin devlet kuvvetlerini kullanarak yapılması, suç kastının saptanması için ayrıca bir hukuksal değere sahiptir.(‘‘Anayasayı İhlal Suçu’’, Cumhuriyet, 12 Mart 1971) Anayasa, devletin temel ideolojik felsefesini yansıtır. Her anayasa, yeni bir devlet anlayışı getirir. Toplumun içinde yaşadığı sosyal düzen, çeşitli yollarla değiştirilebilir. Anayasalar, bu değişikliğin yöntemlerini saptar. Sosyal düzen anayasanın öngördüğü yollardan değişirse, Anayasal kurumlar köklü biçimde yerleşirler. Siyasal iktidarlar, anayasanın uygulanması için çalışmaktadırlar. Anayasanın sosyal temelleri ile hukuksal temelleri arasındaki çekişmeyi göremeyenler, ne bu Anayasa’yı, ne de başka bir anayasayı uygulayabilirler.
uğur mumcu yıllar önce yazmıştı bu kitabı. ve ülkedeki usülsüzlükleri anlatıyordu. örneğin kitap toplatılması gibi. düşünce özgürlüğü değil düşünmenin suç olduğu günleri anlatıyor. günümüzde ise o günleri de geçtik artık basılmamış kitaplar bile toplatılıyor. uğur mumcunun savaşını verdiği her şey fazlasıyla baskı olarak topluma uygulanıyor.
Yazarın, 1962 – 1971 yılları arasındaki yazılarının yer aldığı değerli bir eser… Yazara 20 yaşındayken Yunus Nadi Makale Yarışması’nı kazandıran Türk Sosyalizmi yazısıyla başlıyor eser ve bu yazıda şu tespiti yapıyor Mumcu: “Türkiye’de demokrasi kadrosuzluktan dolayı ideal safhaya erişememiş ve acı sonuçlar vermiştir. Kadrosuz sosyalizm ise kötü bir liberalizm olur… Bugünkü bürokrasi kartvizit imtiyazı, rüşvet alışkanlığı kalkmadıkça bilgili, rasyonel, dinamik bir kadro bulamadıkça sosyalizmden mucize beklemeyelim” Bu tespitler, bugün için de geçerli. Türkiye’nin siyasal gelişimini takip edenler ve Uğur Mumcu severler için önemli bir kitap. İyi okumalar…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
farklı bir bakış açısına sahip bir kitap
Ben çok beğendimmmm
ülkenin durumunun aslında değişmediği sadece isimlerin değiştiği anlatan güzel bir eser
uğur mumcu yıllar önce yazmıştı bu kitabı. ve ülkedeki usülsüzlükleri anlatıyordu. örneğin kitap toplatılması gibi. düşünce özgürlüğü değil düşünmenin suç olduğu günleri anlatıyor. günümüzde ise o günleri de geçtik artık basılmamış kitaplar bile toplatılıyor. uğur mumcunun savaşını verdiği her şey fazlasıyla baskı olarak topluma uygulanıyor.
Yazarın, 1962 – 1971 yılları arasındaki yazılarının yer aldığı değerli bir eser… Yazara 20 yaşındayken Yunus Nadi Makale Yarışması’nı kazandıran Türk Sosyalizmi yazısıyla başlıyor eser ve bu yazıda şu tespiti yapıyor Mumcu: “Türkiye’de demokrasi kadrosuzluktan dolayı ideal safhaya erişememiş ve acı sonuçlar vermiştir. Kadrosuz sosyalizm ise kötü bir liberalizm olur… Bugünkü bürokrasi kartvizit imtiyazı, rüşvet alışkanlığı kalkmadıkça bilgili, rasyonel, dinamik bir kadro bulamadıkça sosyalizmden mucize beklemeyelim” Bu tespitler, bugün için de geçerli. Türkiye’nin siyasal gelişimini takip edenler ve Uğur Mumcu severler için önemli bir kitap. İyi okumalar…