Her gün pek çok şey bekliyordum; gelmek bilmeyen otobüsler, randevusuna geciken sorumsuz arkadaşlar, bir türlü demlenmeyen çay, zamanın yavaşladığı sıkıcı dersin bitimi... Fakat daha önce annem hariç herhangi bir kadını özlemle beklemişliğim yoktu.Sesi rehavi makamında bestelenmiş bir Gizem vardı. Fesleğen kokusu, Galata Kulesi’nin gölgesi, şekersiz çay, sutyen askısınınlaciverdi, martı sesleri... İlahiyat okumaya gelen çocuğun başını döndürdü... Âşık, maşukadan başka her şeye kör olandı. Sonra Lâl çıktı, hazine avcıları ve diğer polisiye olaylar...Harun Candan bir yolculuk anlatıyor Hayalname’de... Arayan birinin iç sesiyle bizi gezdiriyor. Gökte yıldızlar, karaya oturmuş bir hayal teknesi. Yeni ve sakin bir ilk roman.
Dili öyle akıcı ki hangi sayfada olduğunuzu bile takip edemiyorsunuz, kelimeler akıp gidiyor.
Genç bir adam çok erken yaşta anne ve babasını kaybettikten sonra İstanbul’a ilahiyat okumak için gider. Bir gün gördüğü bir rüyanın manasını öğrenmek için Süleymaniye kütüphanesine gider. Süleymaniye Camii’nin avlusundaki şadırvanda namazını kılmak üzere abdest alırken onu fotoğraflayan Gizem ile karşılaşır ve hayatında ilk kez aşık olur. Kısa bir arkadaşlıktan sonra Gizem ile yolları ayrılan kahramanımızın Gizem’i kalbinden söküp atamayışı, onu okuldan uzaklaştırır. Zar zor bitirdiği okulun ardından bir köye imam olarak gider. Orada karşısına çıkanlar ise bambaşka bir boyuttadır. Bir gömü, bir şişko, bir Lal ve bir cinayet…
Okumaktan inanılmaz keyif aldığım Harun Candan’ın “Hayalnamesi” tabiki de okuduğum son kitabı olmayacak
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Dili öyle akıcı ki hangi sayfada olduğunuzu bile takip edemiyorsunuz, kelimeler akıp gidiyor.
Genç bir adam çok erken yaşta anne ve babasını kaybettikten sonra İstanbul’a ilahiyat okumak için gider. Bir gün gördüğü bir rüyanın manasını öğrenmek için Süleymaniye kütüphanesine gider. Süleymaniye Camii’nin avlusundaki şadırvanda namazını kılmak üzere abdest alırken onu fotoğraflayan Gizem ile karşılaşır ve hayatında ilk kez aşık olur. Kısa bir arkadaşlıktan sonra Gizem ile yolları ayrılan kahramanımızın Gizem’i kalbinden söküp atamayışı, onu okuldan uzaklaştırır. Zar zor bitirdiği okulun ardından bir köye imam olarak gider. Orada karşısına çıkanlar ise bambaşka bir boyuttadır. Bir gömü, bir şişko, bir Lal ve bir cinayet…
Okumaktan inanılmaz keyif aldığım Harun Candan’ın “Hayalnamesi” tabiki de okuduğum son kitabı olmayacak
Uzun zamandır böyle heyecanlanarak bir kitap okumamıştım
derinliklerle dolu hoş bir roman.merakla okuyorum..
Bir ilk roman olarak çıta bir hayli yukseğe konulmuş. ikincisini merakla bekliyorum.
Serüven dolu bir ilk roman, mutlaka okuyunuz.