Lea annesinin ölümünden sonra büyük bir yalnızlığa düşer ve kendi iç dünyasına çekilir. Babasının bile girmesine izin vermediği bu dünyadan onu, Bern Garı’nda duyduğu ve hayatında bir dönüm noktası olan bir keman sesi çıkarır. Tutkuyla ve hırsla keman çalarak dış dünyayla bağlantı kuran Lea’nın olağanüstü bir yeteneğe sahip olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte baba-kızın hayatları ve ilişkileri yıllar içinde önlenemez şekilde değişir. Zirveye çıkmak uğruna bütün değerlere sırt çeviren kızının sevgisini ve yakınlığını yitirmemek uğruna seçtiği yol, baba Martijn van Vliet’i şaşırtıcı bir karara yöneltecektir.Lizbon’a Gece Treni romanıyla milyonlarca okur ve hayran edinen Pascal Mercier, Lea’da yine baba-evlat teması üzerine yoğunlaşırken derin duygular, mantık dışı anlar, suç ve suçluluk kavramları üzerine düşündürüyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Akıcı bir anlatımla güzel bir yaşam hikayesi sunuyor
Konusu ilgi çekici ve yazarın diğer kitaplarını okuduğum için tereddüt etmeden sepetime ekledim.
Lizbona Gece Treni, Sahnede Ölüm ve şimdi de Lea İsviçreli filozofun aklınızda iz bırakacak üç güzel eseri türkçede daha ne olsun.
Babanın kızı ile sessiz konuşmasını anlatan güzel bir kitap…
Baba kız ilişkisini güzel yansıtmış. Tavsiye ederim.