Kültürel kimliğimizin, özbenliğimizin en önemli öğesi olan Türkçemiz, küreselleşmenin getirdiği değişimlerden ne ölçüde etkileniyor? "Medyatik" Türkçenin yaygınlaştırdığı yanlışlar nelerdir? Konuşurken, yazarken, dilbilgisi ve imla kurallarına ne ölçüde dikkat ediyoruz?Feyza Hepçilingirler'in büyük ilgi gören Türkçe "Off" adlı kitabının bir devamı olarak hazırladığı Dedim: "Ah!", yine muzip bir üslupla okuyucuyu bilgilendirmeyi sürdürüyor.
Feyza Hepçilingirler… Bu kitabında da Türkçe üzerinde yapılan yanlışlıklara değinmiş… Kitabın içeriğine bakacak olursak kitle iletişim araçlarında yapılan konuşma yanlışlıklarına bol bol yer vermiş. Yazarın kitle iletişim araçlarında yapılan konuşma hatalarının özellikle değinmesi ise onlardan gördükleri yanlışları halkında kullanmasından korkmasıdır. İnsanı derinden etkileyen televizyonun Türkçe’yi doğru kullanması üzerinde durmuş. Aynı zamanda günlük konuşma dilinde yaptığımız yanlışlıklar da kitapda yer almakta…
Varlığımızı sonsuza değin sürdürebilmenin yolu birlik ve beraberlikten geçer, hoşgörüye dayalı iletişimden geçer. Bunun farkında olan dış ve iç güçler Türkçe!yi dal, budak dinlemeden kesmeye, yontmaya çalışıyorlar. Onu katur, kutur bir dil haline getirmek gayesindeler ve sonuç olarak kendini ifade edemeyen en nihayetinde düşünmeyen bir millet yaratmak hevesindeler. Onların emellerini boşa çıkarmanın yolu, bu tür eserleri okuyup bilgilenmekten geçer diye düşünüyorum. Yazarı da çalışmalarından ötürü takdir ediyorum.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Türkçenin yozlaşmasını konu alan bu kitaba içiniz ağlayarak güleceksiniz.
Hem dil yanlışlarını görmek hem de bu yanlışların bile bile yaptırıldığını fark etmek için mutlaka okunmalı
Feyza Hepçilingirler… Bu kitabında da Türkçe üzerinde yapılan yanlışlıklara değinmiş… Kitabın içeriğine bakacak olursak kitle iletişim araçlarında yapılan konuşma yanlışlıklarına bol bol yer vermiş. Yazarın kitle iletişim araçlarında yapılan konuşma hatalarının özellikle değinmesi ise onlardan gördükleri yanlışları halkında kullanmasından korkmasıdır. İnsanı derinden etkileyen televizyonun Türkçe’yi doğru kullanması üzerinde durmuş. Aynı zamanda günlük konuşma dilinde yaptığımız yanlışlıklar da kitapda yer almakta…
Varlığımızı sonsuza değin sürdürebilmenin yolu birlik ve beraberlikten geçer, hoşgörüye dayalı iletişimden geçer. Bunun farkında olan dış ve iç güçler Türkçe!yi dal, budak dinlemeden kesmeye, yontmaya çalışıyorlar. Onu katur, kutur bir dil haline getirmek gayesindeler ve sonuç olarak kendini ifade edemeyen en nihayetinde düşünmeyen bir millet yaratmak hevesindeler. Onların emellerini boşa çıkarmanın yolu, bu tür eserleri okuyup bilgilenmekten geçer diye düşünüyorum. Yazarı da çalışmalarından ötürü takdir ediyorum.