Tahir'in Ankara'da olduğunu üç gün evvel öğrenmiş olan Nuri'nin rahatı kaçmıştı. O günden beri büyük bir huzursuzluk içinde idi. Kendi kendine itaraz etmiyordu ama onunla karşılaşmaktan korkuyordu. Vakıa, Tahir'in başına gelen şeylerden hiçbir zaman kendini mesul hissetmemişti. Bu fikre hiç yanaşmamıştı. Hatta vicdan azabı duyduğu bazı günler bile... Fakat ne kadar da bunu kabul etmese, Tahir'e karşı pek iğrenç bir tarzda hareket etmiş olduğunu biliyordu...
Bütün roman boyunca eski ve yeni arasındaki bir çatışmaya şahit oluyoruz. Burada yazarın biraz şematikleştiği, eski aristokratları ve köylüleri bir dayanışma, sevgi ilişkileri içinde tasvir ederken, burjuva sınıfına karşı öfkesini gizlemediği görülüyor. Ancak, anlatının Türk romanında yapılan en edebi toplumsal eleştirilerden biri olması, yazarın dilindeki titizliği, Osmanlıca’nın şiirselliğini çok iyi kullanışı gibi estetik ölçütler, tiplemelerdeki indirgemeciliği kurtarıyor
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bütün roman boyunca eski ve yeni arasındaki bir çatışmaya şahit oluyoruz. Burada yazarın biraz şematikleştiği, eski aristokratları ve köylüleri bir dayanışma, sevgi ilişkileri içinde tasvir ederken, burjuva sınıfına karşı öfkesini gizlemediği görülüyor. Ancak, anlatının Türk romanında yapılan en edebi toplumsal eleştirilerden biri olması, yazarın dilindeki titizliği, Osmanlıca’nın şiirselliğini çok iyi kullanışı gibi estetik ölçütler, tiplemelerdeki indirgemeciliği kurtarıyor