M.Ö. 1200 yılı civarında, Doğu Akdeniz Bölgesini kaplayan Uygar Dünya, 20-30 yıl içinde yok oldu.Mikenlerin tüm sarayları yakıldı, Mısır dışındaki bütün büyük kentler ve daha küçük binlerce yerleşim tamamen yok oldu. Hitit İmparatorluğu tarihten silindi. Hitit çivi yazısı, Miken Linear B yazısı bir daha hiç kullanılmadı. Mısır firavunları denizden saldıran ve Vikinglerinkine benzeyen teknelerle gelen kavimleri güçlükle durdurabildiler. Ancak yavaş ama geri dönüşü olmayan bir çöküşten onlar da kendilerini kurtaramadılar.Oysa M.Ö. 1200 yılı yaklaşırken Doğu Akdeniz bölgesinin büyük krallıkları daha önce tarihte eşi görülmemiş bir uygarlığın tadını çıkarıyorlardı. Miken, Hitit, Mısır krallıkları lüks saraylar, tapınaklar inşa ettiriyorlar, birbirlerine çok özel hediyeler gönderiyorlar, uluslararası zengin bir ticaret ağı İngiltere’den, Orta Asya ve Malezya’dan kalay taşıyor, süs eşyası olarak kullanılan amber, Baltık bölgesinden getiriliyordu.Uluslararası ilişkilerde Akadça ortak diplomasi dili olarak kullanılıyordu.Bunların ardından tüm bu yıkım nasıl ve neden olmuştu?
13. yy ile 12. yy arasında Doğu Akdeniz havzasinda yasana buyuk yıkımın nedenleri uzerine, son yıllarda yapilmis olan pek çok çalışmanın sonuçları degerlendirerek, kapsamlı bir açıklama getirmeye çalışılmıştır. Önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum.
Bir solukta okudum diyebilirim.
Bir dönem ve kültürü incelerken, aynı dönemi yaşayan diğer uygarlıklarda ne olup bittiği genelde “pas geçilen” bir durumdur. Bence bu anlamda ciddi bir açığı kapatıyor.
Bir de “Antik Dönem Öncesi”, benim gibi amatör okuyucular için nispeten anlaşılması zor bir dönem, bu kitap sayesinde bilgilendim.. Müthiş bir kitap olmuş…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Gerçekten etkileyici ve bilgi dolu. Tarihte nelerin olduğunu ve gelecekte benzerleri ile yüzleşmek zorunda kalacağımız bilgisini veriyor.
13. yy ile 12. yy arasında Doğu Akdeniz havzasinda yasana buyuk yıkımın nedenleri uzerine, son yıllarda yapilmis olan pek çok çalışmanın sonuçları degerlendirerek, kapsamlı bir açıklama getirmeye çalışılmıştır. Önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum.
Bir solukta okudum diyebilirim.
Bir dönem ve kültürü incelerken, aynı dönemi yaşayan diğer uygarlıklarda ne olup bittiği genelde “pas geçilen” bir durumdur. Bence bu anlamda ciddi bir açığı kapatıyor.
Bir de “Antik Dönem Öncesi”, benim gibi amatör okuyucular için nispeten anlaşılması zor bir dönem, bu kitap sayesinde bilgilendim.. Müthiş bir kitap olmuş…