Benim Kararım
(…)Efendiler, bu kararların hiçbirinde doğruluk görmedim; çünkü, bu kararlarıda yandığı bütün deliller ve mantıklar çürüktü, temelsizdi. Gerçekte, içinde bulunduğumuz tarihte, Osmanlı Devleti’nin temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuştu. Osmanlı memleketleri tamamıyla parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Sonsorun, bununda paylaşılmasının sağlanmasına uğraşılmasıydı. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, pâdişah, halife, hükümet; bunlar, hiç bir anlamı kalmamış bir takım sözlerdi. Neyin ve kimin korunması için, kimden ve ne yardım isteniyordu? O hâlde, ciddî ve gerçek karar ne olabilirdi?Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da millî egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız bağımsız, yeni bir Türk devleti kurmak! İş te, daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu olmuştur.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)